Aydınlık gölgesi gibi gelir peşinden
Yarı belinden yukarısı damların üstünde
Elini kaldırsa kırlangıçlar uçar
Dümen suyunda çıplak ağaçların
Erir bakındıkça gözlerinin mumu
Böyledir bu şehrin saatleri
Bu camların yüzdüğü karanlıkta
Sallarım bağırarak mendilimi
Yollar sende başlar sende biter
Açık denize dökülmeden önce.
Taşta saklandım ben yıllarca taşta
Bu yüzden anlamıyorsun öfkem nasıl sert
Nasıl taze,nasıl bozulmadı taşıdığım aşk
Ağır bir taşla yaşadım nasıl,
Beni esirgeyen taştı da öyle söküldü sabrım
Nasıl benzedim taşa,ya da taş bana nasıl,
bilemezsin.
Eksildim ben,azaldı içimdeki su
Yeşermiyor cümlem.
Oysa
Ben senin bir kimsenim,sensin esin.
Buna inandım uyudum,
Uyandım bununla durdum
Narın içinde canım niye kanıyor ?