(...) "Her şeyden öte, kısacık bir an için bile olsa kendin olmayı bırakmanın verdiği his hiçbir şeyde yok" dedi. "Bilişsel deneyimleme halinden kurtulmanın, varlığın tesadüfi yanının bir adım ötesine geçmenin. Daha başka getirileri de var ama kelimelerle ifade etmesi zor; antik kaynakların ancak ima ettiği, benimse ancak bizzat yaşadıktan sonra anladığım şeyler.
"Ne gibi mesela?"
"Yani buna boşuna gizem denmiyormuş." dedi Henry yüzünü buruşturarak. "Dediğime güven. Ama insan başlıca amacını yabana atmamalı. Benliğini kaybetme, onu tamamen yitirme amacını. Ve onu kaybederek ölümlülük ve zaman hapishanesinin dışında, devamlı bir hayata doğmayı." (...)