Herkesin olanakları ölçüsünde kendi rızasıyla verdiği onlara yetmedi. Uğradıkları şiddet ve aşağılama karşısında, Amerika yerlileri, bu adamların gökten inmediğini anladılar. O zaman, bazıları yiyeceklerini, bazıları karılarını, bazıları da çocuklarını sakladı. Diğerleri, böyle gaddar ve korkunç insanlardan uzaklaşmak için ormanlara kaçtı.
Bazen sen ve Amelia masada aile oyunları oynardınız ve zarı attığınızda kenarı bir yere dik gelip durmazsa,"Kırık!" derdiniz; ikinci bir şans tanıyıp değerlendirmek kolaydı.Ben de o an öyle bir şans tanınmasını istiyordum.Evet,istediğim buydu: "Kırık." de ve şansını bir kez daha dene.
Reklam
"O günlerde ve şimdi hiç peşimi bırakmayan o derin uğultu çocukluk çağrışımları: İki çocuk bir direğe sarılmış dönüyorlar, uzakta beyaz saçlı bir kadın oturduğu yerden onlara bakıyor. Dün: o çocukların sonsuzluk duygusuyla dolu oyunları; yarın: o yaşlı kadının durgun bakışı; yaşamım."
Etrafınızdaki çocuklara bakın. Oyunları sırasında gülümserler, etrafındakilerden zarar beklemezler, bilmedikleri yere girmekten korkmazlar, bizim sevmediğimiz hayvanların peşinden koşarlar; yaşam içinde adeta oradan oraya kaçan mutluluğu kovalar gibidirler. Ya bizler, ya yüreği zalimler ? Sürekli mutluluktan kaçar gibi yaşarız, yaşamın kötü yanlarını görmeyi, ortaya çıkarmayı meziyet sayarız, yaşamda hep kötü şeyler vardır diye düşünürüz, kendimizi korumaya çalışırız. Yarını yaşamak için bugünü toprağa gömeriz, etrafımızdaki insanların kötü yanlarına iyi yanlarından daha fazla dikkat ederiz, yılan sokar , kurt ısırır diye düşünürüz. Onların neden saldırdıklarını düşünmeyiz ve asla bir çocuk kadar gülemeyiz.
"Artık çocuklar benim zamanımdaki kadar kitap okumuyorlar. Ve itiraf etmeliyim ki kitap sevgisinin gitgide ölmekte olduğundan endişe ediyorum. Günümüzde çocuk edebiyatı acil bir durumla karşı karşıya. Daimi müşterilerimin çoğu, medyanın ışıltısına ve internet denen şu şeyin cazibesine kapılmış durumda. Bundan iki yıl önce, Stuart adında küçük bir çocuk ve annesi Genie sık sık dükkâna uğrarlardı. Stuart ona okuduğum hikâyeleri, hayal gücüyle dolu gözlerini iri iri açarak dinlerdi. Ama son zamanlarda o kadar sık gelmez olmuşlardı. Geçtiğimiz yaz annesi onu getirdiğinde ise çocuğun gözlerindeki kıvılcımın sönmüş olduğunu görebiliyordum. Annesi o günlerde oğlunun ilgilendiği tek şeyin filmler ve bilgisayar oyunları olduğundan yakındı. Sonuç olarak, edebiyat ona bir zamanlar olduğu gibi hitap etmiyordu."
Geri197
976 öğeden 971 ile 976 arasındakiler gösteriliyor.