Kitap okuma çılgınlığı
Söylediğim gibi, elimde tuttuğum mükemmel bir kitap, her bir cümle bir kazanç; bir yandan okurken bir yandan da sendeleyerek koltuğuma doğru gidiyorum, okuyarak kendimi koltuğa bırakıyorum, neden okuduğumu okurken unutuyorum, önümde sayfa sayfa keşfettiğim o yeniliğe ve lezzete odaklanmışım, baştan aşağı salt merak kesilmişim. Metnin yer yer altının çizilmiş olması ya da kurşun kalemle metnin kenarına yapılmış ünlem işaretleri -benden önce bunu okumuş olan birinin izleri, aslında kitaplardaki bu tür şeylerden pek hoşlanmam- bu kez beni rahatsız etmiyor; çünkü anlatım öylesine heyecan verici, metin öylesine ışıl ışıl ki, kurşun kalem izlerinin farkına bile varmıyorum artık; varsam da onaylıyor oluyorum, çünkü benden önce bu satırları okumuş olanın -ki onun kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok- ne diyordum, evet, okumuş olanın, beni de en çok etkileyen yerlerin altını çizmiş ve o yerleri ünlemle belirlemiş olduğu çıkıyor ortaya. Böylece okuyorum, metnin olağanüstü niteliğinden ve benden önce bu metni okumuş olan yabancının manevi dostluğundan çifte kanatlanmış olarak okumayı sürdürüyorum; o yazınsal dünyanın derinlerine dalıyor, gitgide artan bir hayretle yazarın beni gezdirdiği o harika yolları izliyorum...
Yeni bir Adem, yenilenmiş bir Adem oluşumuza hükmetmemizden başka hangi cevap rahatlatır bizi? Cennetten olmanın, belirli bir süre sürgün olmanın genlerinize işlediğini ve verili öyküler üzerine doğduğumuzu bilmekten başka ne rahatlatabilir bizi? İşte bunun içindir ki doğuda her nesilde yeniden pişirilip sunulan Dede Korkut Hikayeleri, Yusuf ile Züleyha, Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Şem ü Pervane, Hüsn ü Aşk, Leyla ile Mecnun hikâyeleri tüm zamanlarda geçerli, tüm zamanlarda beğeniyle dinlenen, okunan hikâyelerdir. Çünkü her hikâye, çocukluğumuzda tadına vardığımız ama bir türlü hatırlayamadığımız yitik hikâyelerimizden bir yansımadır. Çünkü her hikâye bizim ilk hikâyemizden yani Adem'in hikâyesinden bir renk, bir çizgi, bir ruh taşır.
Sayfa 138 - Hece Yayınları
Reklam
Olan olmuştur olacak olan da olmuştur.. ..saat kurarak güne başlayanların hikayeleri… Çaresiz insanlar son bir umut olarak son bir kurtulma arzusuyla toprağın altına girer gibi, karanlıkta bir okyanusun sularına dalar gibi gözlerini kapatırlar. Gözlerini kapamak çocukluktan kalma ilkel bir savunma silahıdır; hiçbir sorunu çözmez, sadece sen
Söylediğim gibi, elimde tuttuğum mükemmel bir kitap, her bir cümle bir kazanç; bir yandan okurken bir yandan da sendeleyerek koltuğuma doğru gidiyorum, okuyarak kendimi koltuğa bırakıyorum, neden okuduğumu okurken unutuyorum, önümde sayfa sayfa keşfettiğim o yeniliğe ve lezzete odaklanmışım, baştan aşağı salt merak kesilmişim. Metnin yer yer altının çizilmiş olması ya da kurşunkalemle metnin kenarına yapılmış ünlem işaretleri -benden önce bunu okumuş olan birinin izleri, aslında kitaplardaki bu tür şeylerden pek hoşlanmam- bu kez beni rahatsız etmiyor; çünkü anlatım öylesine heyecan verici, metin öylesine ışıl ışıl ki, kurşunkalem izlerinin farkına bile varmıyorum artık; varsam da onaylıyor oluyorum, çünkü benden önce bu satırları okumuş olanın -ki onun kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok- ne diyordum, evet, okumuş olanın, beni de en çok etkileyen yerlerin altını çizmiş ve o yerleri ünlemle belirlemiş olduğu çıkıyor ortaya.
Başına gelmeyen yoktur
Bir milletin aydınları acı çekmiyorsa, o milletin ruhu kabzolmuş körelmiş demektir. Aydınlar milletlerin atar damarlarıdırlar. Onlar acıları hissederler, yaşarlar, ve eserleriyle yansıtarak yaşatırlar. Acı yüklü bir şiirden yoksunuz. Uygarlığımızın izleri giderek siliniyor. Bu salt şiir için değil, öykü, roman ve deneme için de geçerli. Ruhumuzu derinden kavrayan eser çok az. Popülerlik hayata egemen. Tıpkı Amerikan ruhunda olduğu gibi. Bestseller olmak adına gerçek ruhumuzu yansıtan derin izler taşıyan ve ruhumuzu bize hissettirecek eder çok az. Bireysel bunalımlar şahsi çıkarlar ağır basıyor. Bugün bu acıları derinden hisseden gerçek aydınlara gereksinim var. Aydınsızlık bu toplumun asıl sorunu.
Sayfa 103Kitabı okudu
Geri16
67 öğeden 61 ile 67 arasındakiler gösteriliyor.