Tarih, coğrafya, bibliyografya ve biyografya ile meşgul olmuş meşhur bir alim. Asıl adı Mustafa olup, 1608'de İstanbul'da doğdu. Mustafa bin Abdullah, ordu kâtipliğinde bulunduğu için ulemâ ve halk arasında Kâtip Çelebi diye tanındı.
Ben hala bıraktığın o yerdeyim,
İyi hissettiğin o yere gidememek,
Hiç bir ölümlü anlatamaz bunu sana..
Bu acı beni öldürmeyecek
ama yaşatmayacak da
Anla,
bir ömre sığmaz seni sevmek
Anlat,
sana kavuşamamamın
kaç ölüm ettiğini onlara
Nef'î Osmanlı tarihinin en ünlü hiciv şairlerindendir. Aslen Erzurum Hsankaleli (Pasinler) olup adı Ömer'dir. Nef'î mahlasını kendisine ünlü tarihçi Gelibolulu Ali Mustafa Efendi takmıştı. İstanbul'a geldikten sonra Sultan I. Ahmet'in beğenisini kazanan, daha sonra IV. Murat'ın has nedimleri arasına giren Nef'î, kasideleri ile caizeler alırken hicivleriyle de birçok kişinin nefretini kazanmıştı. IV. Murad da onun bu yergilerinden hoşlanırdı. Ancak 25 Haziran 1630 günü Beşiktaş sarayında bu şairin ünlü Sihâm-ı Kazâ'sını okurken yanına yıldırım düşmesi ve kitabı parçalaması üzerine Nef'î'ye bir daha hiciv yazmayacağına dair tövbe ettirmişti.
Mevsimler neler anlatır insanlara? Dünyanın ne menem bir şey olduğunu anlatır. Başlangıcı ve sonu fısıldar. İyiliği ve güzelliği mırıldanır. Hayatı ve ölümü ifşa eder. İşlerinin, aşklarının, alacak-vereceklerinin, ihtiraslarının peşinde kendini kaybedip koşanlara seslenir. Eeey!... Ademoğlu!... Dur biraz. Biraz nefes al. Etrafına bak. Ne oluyor. Nedir derdin diye sorar...
-Mustafa Kutlu
Mustafa Kemal, Filistin cephesinden dönerken Ajlun köyüne uğrar. Köyün ileri gelenlerinden Mahmud Hammud "Osmanlı ordusu çekilirse, bu topraklara (Orta Doğu) bir daha huzur gelmez" diyerek misafir etmişti Mustafa Kemal'i.