Kim ki gönlünde sızı yok, onun derdi yok. Kim ki derdi yok, onun meselesi yok..
Kim ki meselesi yok, onun şu fani ve yanlış dünyadan bir şikayeti yok..
"Bakın Paul Eluard ne demiş şiirinde,"
Hiç bir karanlık tam karanlık değil gece
Kendimde dememişim ben
Kulak ver dinle her acının sonunda
Açık bir pencere vardır.
Aydınlık bir pencere
....
Canlı canlı bakan gözler
Bir yaşam vardır yaşam
Bölüşülmeye hazır.
Hangi kırılmış kalp tamir edilebilir, hangi parçalanmış umut alçıya alınabilir, hangi yırtılmış hayal yeniden ruhlara dikilebilir?
Ve hangi kırılmış söz, yeni baştan bir sese kavuşabilir?
Yalnız kendisini kumral saçlar, yeşil gözler arkasında saklıyordu. Sonra arada sırada bu güzel akşam simasıyla görünmeye başladı. Şimdi tamamen bu çehresi, bu daha çok sevdiğim çehresiyle yanımda kaldı. Öteki çehresi varken bazı kendi onun arkasına saklanıp beni bırakıyordu. Şimdi hep beraber, fakat o çehresini de ne kadar sevdim. Gel, dua edelim, Refik Cemal. Bugün pek fenalıklar yaptık. Eminim, eminim, yıldızlar şimdi solacak, gel şurada el açalım. Pencere açık, elini ver! Zarar yok, Allah bizim beraber olduğumuzu görsün. Eğer senin günahların benden çoksa ikimizinki bir olsun, olmaz mı? Fakat ne küçüksün! Elim belinde duruyor, başın omzumda, sen bir çocuksun. Halbuki sen, bu sabah büyüktün ve saçların, ziyası görünmez zulmetler gibiydi. Gözlerin, karşıki sevgili kestanelerin sevimli kabuklarına benziyordu. Şimdi yemyeşil gözlü bir çocuksun.