Anababa çocuğun tüm isteklerine, sevgi diyerek, boyun eğer.
Aile terapisti ise bunun sorumsuz ebeveynlik diye adlandırır.
O halde sevme davranışı nedir?
«"Başarılı, uzun soluklu ve adanmış bir ilişkinin en önemli unsuru nedir?"
Büyük bir çoğunluğun aşk, dostluk ve kimya cevabını verdiğini görürdünüz. Bu faktörlerin hepsi kesinlikle çok önemlidir. Ancak çift terapisti kimliğimle bunca yıldır gördüklerime dayanarak, nadiren tanımlanan fakat bu üçünden daha önemli olan başka bir faktör daha olduğunu keşfettim.
Beceriler!»
Sayfa 70
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? :-)
Ben biraz kızarınca konuyu 40'lı yaşlarındaki bir kadın kendine çevirdi. Onun seks terapisti de içindeki edepsiz kadını çıkarmasını öğütlemiş. Kolundaki Birkin çantası ve geçen ay Numero'nun kapağında gördüğüm Marni elbiseyle hayli minyon bir kadındı ama terapisti sayesinde kocasına aşk dolu mesa?lar yerine seks dolu şeyler atmaya başlamış.
"Sevişirken de edepsiz konuşmak istiyorum ama ona daha yolum var sanırım" dedi.
Aralık 1993
"Krickitt" diye konuşmaya başladı terapisti rahatlatıcı bir ses tonuyla
"Şu anda nerede bulunduğumuzu biliyor musun?"
Krickitt düşünmeden önce bir an duraksadı:"Phoenix."
"Doğru, Krickitt. Hangi yılda olduğumuzu biliyor musun?"
"1965."
1969'da doğmuştu, diye düşündüm biraz telaşlanarak.Yalnızca zamanı biraz geri alıyor, endişelenecek bir şey yok, diye kendimi ikna etmeye çalıştım.
"Başkan kim, Krickitt?"
"Nixon."
Pekala, o doğduğunda başkan Nixon'du, diye açıkladım kendime bu yaniti.
"Krickitt annenin ismi ne?" diye devam etti terapist.
"Mary" dedi kendinden emin bir biçimde, yüzünden herhangi bir duygu geçmedi. İşte şimdi biraz ilerleme kaydettik.Tanrı'ya şükür!
"Harika, Krickitt. Ya babanın adı ne?"
"Gus."
"Doğru. Çok iyi." Devam etmeden önce bir an durakladı. "Krickitt, eşin kim?"
Krickitt ifadesiz gözlerle bana baktı. Cevaplamadan yeniden terapiste döndü.
"Krickitt, eşinin kim olduğunu söyleyebilir misin?"
Krickitt tekrar önce bana, sonra terapiste baktı. Karımın cevabini sessiz ve ümitsizce beklerken harhangi biri kalp atışlarımı duyabilirdi.
"Evli değilim."
Hayır! Lütfen Tanrim!
Terapist yeniden denedi. "Hayır, Krickitt, evlisin eşin kim?"
Kaşını kaldırdı."Todd mu?" diye sordu.
Kaliforniya'daki eski erkek arkadaşı.Beni hatırlamasına yardım et
Tanrım!
"Krickitt, lütfen tekrar düşün.Eşin kim?"
"Size söyledim! Evli değilim!"
Sonsuz KitapKitabı okudu
NASIL ELDE TUTULUR? ?
Bir ilişki terapisti olarak, evlenmeden önce gelenlerin daha sağlam adımlar attığını gördüm.
Can yayınlarıKitabı okudu
Saint-Exupery çok sevdiğim bir bilge yazar, şöyle söyler: ‘Hayat bize aşkın birbirimizin gözlerinin içine bakmak değil, birlikte dışarı aynı yöne bakmak olduğunu öğretir’. Evlilik terapisti Gottman çiftleri yıllarca izledikten sonra boşanmayla sonuçlanan evlilik etkileşimlerini dört ana başlık altında özetlemiştir. Çatışma zamanlarında eşlerin birbirine karşı gösterdiği dört temel olumsuz tutum, yani ‘dört atlı’ şunlar: Aşağılama, eleştiri, savunmacılık veya duvar örme. Bu dört atlı, bir bakıma narsistik kişiliğin tezahürleri olarak karşımıza çıkıyor. Bir zamanlar sevdikleri kişiye şimdi saldıran veya onlardan uzaklaşan eşler, genellikle kendi ihtiyaçlarının artık karşılanmamasından mustariptir. Biz her zaman değişiyoruz ve aşk da aynı kalmıyor. Gerçekte evlilikler, her kişi kendi kimlik ve gayesini geliştirebildiğinde daha uzun ömürlü olabiliyor. Sıcak yuva, her bireyin kendisini rahatlıkla ifade edebildiği ve yaşama hünerini serbestçe keşfedebildiği bir yerdir. Bir ağaç gibi derinlere kök salarken, dallarıyla gökyüzünü kucaklayan bireyler.
Sırılsıklam bir aşk varsa hiç kuşkunuz olmasın orada bereket var demektir.
