Ey kıyâmet gönlüme sorma hesâbın cevrinin Elli bin yıldan uzundur bir şeb-i hicrân âna Ey sevgili, acılarının hesabını gönlüme sorma, Elli bin yıldan uzundur, bir ayrılık gecesi ona. Ahmed Paşa
İmân ile dîn akçedir erbâb-ı gınâda Nâmus ü hamiyyet sözü kaldı fukarâda İman ile din paradır şimdi zenginlerde, Namus ve yurtseverlik sözü kaldı yoksullarda. Ziyâ Paşa
Reklam
Bir kere dokunsan teline sâz-ı derûnun Bin türlü nevâzişle düzelmez bozulunca Bir kere dokunsan teline gönül sazının, Bin türlü okşamayla düzelmez bozulunca. Koca Râgıb Paşa
Onlar ki verir lâf ile dünyâya nizâmât Bin türlü teseyyüb bulunur hânelerinde Ziyâ Paşa
Sultan Ahmet, İbrahim Paşa'nın Neşât-âbâd'da çektiği ziyafete gelmiş ve Biz safa ile Neşât-âbâd'ı kıldık çün makar Sana da ey gam adem-âbâda lâzımdır sefer beytini söylemiş, Seyyit Vehbi, derhal bu beyti bir muhammes-i mütekerrir, Nedim de bir müseddes-i mütekerrir haline getirmişti.
İnkılap Kitapevi, 1951, İstanbul.
Uçmak-2
Günümüzde ulaştığımız fizik bilgisi; bir şeyin uçabilmesi için öncelikle fazla ağırlıklarını atması, sonra yeterli hıza ulaşması halinde yerçekiminden kurtularak yükselme ivmesi kazanabileceğini söylüyor. Çözümlemeye çalıştığımız metindeki vurgu da buna benzer bir denklem üzerine kurulmuştur. Zulmü bertaraf ederek fazlalıkları atıp il (devlet)
Sayfa 74 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇEDE UÇMAK
Reklam
275 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.