Kıbrıs sadece Kıbrıslı soydaşlarımızın bir meselesi değil, Türkiye'nin bir meselesidir. Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizin korunmasıyla doğrudan ilişkilidir.
Türkiye’nin islam ittifakı meselesi, hem Türkleri hem etraftaki Akdeniz halklarını yeterince tanımamakla ilgilidir.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
NATO’YA HAYIR! PEKİ SONRA? Çoğu üniversiteli olan bir takım gençlerin aylardan beri şuraya buraya kireçle ve büyük harflerle “NATO’ya hayır” diye yazdıkları görülmektedir. Gençlerin bu yazıları, kabataslak olarak düşüncelerini belirtmekte ise de bu fikrin sebepleri ve teferruatı ancak, o gençleri destekleyen solcu yazarların makalelerinden
NATO’YA HAYIR! PEKİ SONRA? Çoğu üniversiteli olan bir takım gençlerin aylardan beri şuraya buraya kireçle ve büyük harflerle “NATO’ya hayır” diye yazdıkları görülmektedir. Gençlerin bu yazıları, kabataslak olarak düşüncelerini belirtmekte ise de bu fikrin sebepleri ve teferruatı ancak, o gençleri destekleyen solcu yazarların makalelerinden
21 Haziran 1934 tarihinde 3667 Sayılı İskân Kanunu çıkarıldı. Bu kanunun hükümleri de tam bir faşist uygulama örneği idi ve büyük zulümlere neden oldu. Bu kanunun amacı ‘yurtta dil, kültür ve kan birliği temin etmek’ olarak belirlenmişti. Bu kanun hükümlerine göre İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan bir harita hazırlanmış ve bu haritaya göre Türkiye iskân bakımından üç mıntıkaya ayrılmıştı. Buna göre: • Bir numaralı mıntıkalar, Türk kültürlü nüfusun tekâsüfü istenilen yerlerdir. • İki numaralı mıntıkalar, Türk kültürüne temsili istenilen nüfusun nakil ve iskânına ayrılan yerlerdir. • Üç numaralı mıntıkalar; yer, sıhhat, iktisat, kültürel, siyaset, askerlik ve inzibat sebepleriyle boşaltılması istenilen ve iskân ve ikamete yasak edilen yerlerdir. İnsanların etnik yapılarına göre değerlendirildikleri bu tasnife göre, bir numaralı mıntıka olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri kastedilmektedir. İki numaralı mıntıka Türkiye’nin Batı bölgeleri, yani Ege, Marmara, Trakya ve Akdeniz bölgeleri idi. Boşaltılmak istenen üçüncü mıntıka ise, Ağrı, Sason, Tunceli, Zeylan (Van), Kars’ın güneyi, Diyarbakır’ın bir kısmı, Bitlis, Bingöl ve Muş’un bir kısmından oluşuyordu. Bu yerlerin, iskân politikasına karşı direniş ihtimalinden dolayı boşaltılması kararı veriliyordu
Eisenhower Doktrini ve Suriye gerilimi Menderes hükümeti antikomünizmi iç ve dış politikanın temel enstrümanı haline getirmeye çalışırken, Sovyetler ise Stalin-sonrası dönemdeki değişikliklere paralel olarak Türkiye'ye yönelik barışçıl bir politika izlemenin arayışı içerisindedir. Ancak Menderes hükümeti, bu yakınlaşma çabalarına herhangi bir
Reklam
50 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.