Tarihin çöplüğü «putlar» ile doludur.
İnsanlık, yüce peygamber Hazret-i İbrahim'in (O'na salât ve selâm olsun) macerasına benzer bir arayış içinde Allah'a doğru akıp giderken, arkasında pek çok sahte tanrı»nın enkazını da bırakıyor. Tarihin çöplüğü «putlar» ile doludur.
Bu macerayı yaşayan Ademoğluna, yüce imam, İmam-ı Rabbani Ahmed Farukî Hazretlerinin tavsiyesi şudur: «Allah'ı arayan kimsenin, kendi içinde ve dışında olan, bütün bozuk mabutları yok etmesi ve illallah» derken, mabut olarak fikrine ve vehmine gelen şeylerin hepsini de nefyetmesi, kovması lazımdır. Gerçek bir mabudun varlığını, yalnız düşünmeli, ondan başka hiçbir şeyi hatırına getirmemelidir». (Bkz. İmamı Rabbanî, Mektubat, 126. Mektup).
Sayfa 133
Üçüncü (Sıddîkiyye) Silsile
1. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed b. Abdullah (sallallahu aleyhi vesellem)
2. Hz. Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anh)
3. Hz. Selmân-ı Fârisi (radıyallahu anh)
4. Şeyh Kasım b. Muhammed b. Ebû Bekir es-Sıddık (radıyallahu anhüm)
5. Hz. Cafer es-Sadık (kuddise sırruhû)
6. Şeyh Bayezid-i Bistâmi (kuddise sırruhû)
7. Şeyh Ebü'l-Hasan
Allah, mutlak varlıktı. Muhyiddin-i Arabi'nin dediği gibi: "tasavvur ettiğiniz hiçbir şey o değil" di.
Kesin olarak öğrendim ki, O, yokluğu imkansız kılan Mutlak Varlık'tır. Yalnız O, ezeli ve ebedi olan Mutlak Varlık Allah olabilirdi; gerisi ise vehim, tasavvur veya put.
İmâm-ı Rabbani Ahmed Faruki hazretleri, "Mektubat" adlı eserinin I. C, 40. mektubunda: Tasavvuf yolculuğundan maksat, ihlas makamına varmaktır. İhlas makamına kavuşabilmek için enfüsi (subjektif) ve afaki (objektif) mabutlara tapınmaktan kurtulmak lazımdır" diye buyurmuşlardır.
Medeniyet Mücadelesi
... Türk-İslam medeniyetini yeniden kurmakla görevli bulunan ve bütün beşeriyeti "sahte tanrıların boyunduruğundan kurtarmaya" kararlı olan, "İla-yı kelimetullah" ve "Nizam-ı Âlem davası" için çalışan, Türk-İslam Ülkücüleri, kendi fikrî, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik nizamları kadar, "estetik telakkilerini" de apaçık ortaya koymak ve bunun ışığında-bütün güzel sanat dallarında- eser vermek zorundadırlar.
Sayfa 183 - Burak Yayınevi, 3. Baskı.Kitabı okudu
Günümüz savaşları
Milletler, birbirlerini çökertmek isterlerken, şimdi, her şeyden önce hasımlarının kültür ve medeniyetlerine saldırmakta, genç nesilleri ve kitleleri, kendi tarihlerinden, kültürlerinden, medeniyetlerinden, millî ve mukaddes değerlerinden soğutmakta, koparmakta, kendi cazibe sahasına çekmektedirler.
Sayfa 177 - Burak Yayınevi, 3. Baskı.Kitabı okudu
İslam Sanatı
İslam'ın mücerredi müşahhasa, sübjektifi objektife, non-figürasyonu figüratife, irreeli reele... tercih etmesi, yepyeni bir sanat anlayışıdır ve bu yönü ile orijinaldir. İslam sanatkârından nasıl Greko-Latin politeizminden kaynaklanan sanat eserlerinin benzerleri istenebilir? Bunu göremeyince de nasıl İslam sanatı ve sanatkârı inkar edebilir, hayret ediyoruz?!
Sayfa 163 - Burak Yayınevi, 3. Baskı.Kitabı okudu