Türk askerlerini hemen arkalarında gören Bizanslılar, kentin düştüğünü sanarak bağırmaya başlarlar. "Kent düştü!” “Kent düştü!” “Kent düştü!” Bir savaşta böylesi çığlıklar savaşın da insanların da kaderlerini belirler; bu çığlıklar böylesi bir ortamda en güçlü top sesinden bile daha etkilidir.
Fatih 6 Nisan'da muhasaraya başladı ve 29 Mayıs Salı günü şehir düştü. Bu 53 günlük muharebe harp tarihi bakımından son derece ilginçtir. Surlar büyük toplarla dövülmüştür. Haliç'e girmek mümkün değildir ve malum biçimde zincir gerilmiştir. Zinciri aşıp arkasındaki Bizans donanmasıyla çarpışmak imkânsızdır ama Osmanlı donanması bu engeli de aşmıştır. Zincirin son kalıntısı İstanbul Askeri Müzesi'ndedir.
Sayfa 187 - Kronik Kitap 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Antonine vebası nüfusta korkunç bir azalmaya neden oldu, öyle ki her iş için insan gücüne ihtiyaç duyan Roma İmparatorluğu çökmeye başladı. Kasaba ve tarlalar başıboş kalmış, ordu tükenmiş, ticaret ve alım satımlar durmuş, insanlar ne yapacağını bilmez hale gelmiş ve moralleri bozulmuştu. Sürekli istilâlarla, savaşlarla ve salgınlarla dolu, yüz yıl sürecek olan bir çöküş döneminin başlangıcıydı bu. MS 266'da İmparator Valerianus İranlılara esir düştü ve imparatorluk Doğu ve Batı'daki uzantılarını yitirdi. Çatışmalar bir süre devam etti, sonunda Büyük Konstantin imparatorluğun başkentini Bizans'a taşıdı,oraya Konstantinopolis adını verdi ve 396'da imparatorluk Batı ve Doğu Roma İmparatorlukları olarak ikiye ayrıldı.
Sayfa 84 - Metis BilimKitabı okudu
Atatürk'ün bizi kırk yıl önce bıraktığı yerde bile değiliz. Çok daha gerilere düştük. Bizans entrikaları ile birbirimizi çelmelemekle meşgulüz. Sen-ben kavgasından, iktidar dalaşından yurt hizmetine harcayacak takatimiz kalmadı. Dış itibarımız paramızın değeri gibi düştü. Yoksul durumumuzu, üretim güçsüzlüğümüzü görmez ve bilmezden gelip bir tüketim toplumu imişçesine, mirasyedi savurganlığıyla günümüzü gün ettik, etmekteyiz. (#HaldunTaner / Çok Güzelsin Gitme Dur)
BULANDIRIŞLAR ve BULANIŞLAR
Doğunun Türk'te, 16. Asırdan sonra patlak veren, öbür doğu milletlerini de daha evvel kavurmuş olan buhranı, binbir harikulâde müsbeti içinde binbir harikulâde menfîsiyle başta Fars ve Bizans tesiri bulunmak üzere İslâm saffet ve hikmetinin bulandırılmasından doğdu. Bulandırışlar ve bulanışlar, kendi kavimlerini yere sere sere bayrağı genç ve saffetli kavimlere ciro ettire ettire sürdü. Fakat her şeye rağmen Doğu, İlâhî kubbeleri, fil dişi yüklü kervanları ve Eski Yunana kadar her şeyi ilk defa zaptetmiş kütüphaneleriyle, insanlık fezâsında tek başına tahayyüz hassasını muhafaza etti. En genç ve saffetli kavim olan Türk'ün eline geçtikten ve dünya çapında (aksiyon)lara giriştikten sonra da, aynı bulandırış ve bulanışla, teşekkül ve tebellürünü tamamlayan Batıya çatar çatmaz topyekûn ricat, hezimet ve iflasa düştü...
Sayfa 49 - 2 Doğu ve Batı Muhasebesi-, Doğu'da Buhran, 6.Baskı, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
İslam ordularının altı yıl içerisinde Bizans'ın en önemli topraklarını fethetmesi, Heraklious'un 641 yılında büyük ıstıraplar içerisinde ölmesine sebep oldu. Bundan sonra Bizans taht kavgalarına düştü.
Sayfa 70 - Venedik yayınlarıKitabı okudu
Reklam
109 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.