Bedeninize ve kalbinize ilişen her kalp ağrısı ve ızdırap, sizi kulağınızdan çekerek Vadedilen Yer'e götürür.
Rabbiniz sizi, zaman ve mekândan münezzeh O Yere, gerisin geri çekmek için, her yönden dert yollar.
(The Sûfî Path of Love: The Spiritiual Teachings of Rumi, William C. Chittick)
Bedeninize ve kalbinize ilişen her kalp ağrısı ve ıstırap, sizi kulağınızdan çekerek, Vadedilen Yer'e götürür. Rabbiniz sizi, yönden ve yandan münezzeh O Yer'e, gerisin geri çekmek için, her yönden dert yollar.
Bedeninize ve kalbinize ilişen her kalp ağrısı ve ıstırap, sizi kulağınızdan çekerek Vaadedilen Yer'e götürür. Rabbiniz sizi, yönden ve yandan münezzeh O Yer'e, gerisin geri çekmek için her yönden dert yollar.
(The Sufi Path of Love: The Spiritiual Teachings of Rumi, William C. Chittick)
Buraya kadar insanoglunu c;erc;evenin dt~mda tuttuk. Bunun sebebi a9k; insanoglu
~irndiyekadar tarh~hgmuzkategorilerin hic;birine uymuyor. insan cismaru bir ~y mi-
d i r ? E v e t , f a k a t a y r u z a m a n d a r u h a n i b i r b o y u t u d a v a r d 1 r . K e s i f m i d i r, k a r a n h k v e s i l l l i midir? Evet, fakat ayru zamanda
Fecr vaktinde halvete girdim ve giine~ dogmadan ke~fim ac;tld1. Bundan sonra birbiri ardma 'dolunaym parlakbgt'na10, diger menzillere ula~bm. On dort ay boyunca bulun- dugum yerde kaldtm. Boylece daha sonra yazacagtm biitiin sulara vaktf oldurn. Benirn ke~fim, o bir an ic;inde ac;tldi.11
ibn-i Arabi', bu ke~fhalini c;ok gene; ya~ad1.i~biliyekad1S1, biiyiik hukukc;u ve filozof ibn Rii~d (Bah'da Latince ismiyle Averroes olarak bilirlir, oliimu M. 595/M. 1198) ile me~ hur bulu~mas1bu donemde halvetten c;lkhktan sonra gerc;ekle~ti.Kendisi, ibn Rii~d'iin yakm dostu olan babasmm kad1ya oglunun baz1 hallerinden bahsettigini bildirir.
Halvetimde Allah'm bana ac;m1~ oldugu ~eyleri duyup ogrendigi ic;in benimle k~l la~mak istemi~ti... 0 Strada biJik!an heniiz terlemerni~ bir delikanbydim.12 Huzuruna girdigimde sevgi ve saygtyla ayaga kalkh, beni kucakladt ve ~oyle dedi: "Evet!" Ben de cevap verdim: "Evet!" Onu anlarugtrru dii~iinerek mutlulugu daha da arttt. Sonra sevincinin sebebinin farkma vardtm ve ona "Hayrr" dedim. Bunun iizerine iiziildii, yii- ziiniin rengi degi~ti. Dii~iindiigu ~eyde ~iipheye dii~tii.
Bana ~oyle dedi: "Senin ke~fve feyz-i ilahlde bulundugun ~y bize manbgm ve dii~iin cenin verdigi ~ey midir?"
İnsanlar sadece kendi cennetlerini kurmazlar, kendi cehen nemlerini de kurarlar. Şeyh, "Cehennem ehline en büyük azap yaşadıkları şeyden daha korkunç bir azabın geleceği düşüncesi dir. Azap bu düşüncenin gerçekleşmesiyle aynıdır" (1 259.30) der. Daha genel olarak Şeyh, Cehennemin amellerin, işlerin ve düşüncelerin bedenleşmesinden b;ışka bir şey olmadığını yazar. Bu işler ve düşünceler ilahi sureti kısıtlayan ve insanların tam olarak zahir olmalarını engelleyen beşeri sınırlamaları temsil eder. "Cehennem, sadece maddi ve manevi yönden ilahi suretle ri zahir olmamış insanları arar." (Ill 387.10) Bu, Şeyh'in Cehen nem Ateşi'nin bile Allah'ın rahmetinden kaynaklandığını ve ce hennemin amacının insanları temizlemek olduğunu ısrarla söy-
143
HAYAL ALEMLERi • WILLIAM C. CHITTICK
lemesinin nedenini açıklar. İnsanların temizlenmesi demek fıt ratlarına uymayan her şeyin yanıp gitmesi demektir.
lbn Arabi ve diğer Sufiler kulluk ve halifeliğin, yani aynı an da hem karşılaştırılmazlığın hem de benzerliğin gerçekleştirildi ği insan halinin tamamlayıcı diğer yönlerini açıklamak için çeşit li kavram ikililerini kullanırlar. Bu kavram çiftlerinden en meŞ··
hum ise fena ve beka ikilisidir. Batılı araştırmacıların fena kavra mı üzerinde
ilahi isimler vücudun sonsuz ışığına ait olan aslı renkleri temsil ederler. Işığın kırmızı ve yeşil gibi birtakım zıt tonlarda görünmesi gibi, vücud da kendisini Afüvv ve Müntekim, Gaffar ve Kahhar, Muhyi ve Mümit, Müzill ve Muizz olarak zahir eder. Mükemmelliğe ulaşmak için insanların bu sıfatları gerçekleştir meleri gerektiğine göre birbirine