Gözlerimiz güzellere bakmaktan Ellerimiz altınları avuçlamaktan Alamaz kolay kolay kendini. Az kişi vardır dünyada Bal tutup parmağını yalamayacak. Eve öteberi götürmeye alışmış, Aklı başında bir çoban köpeği Boynunda efendisinin akşam yemeği Gidiyormuş yoluna tıpış tıpış. Tokgözlü bir köpekmiş bu; gerçi bazen Hele güzel yemekler taşıdığı zaman, Açgözlü olduğu günleri arıyormuş, Ama tutuyormuş yine de kendini. Yanı başımızda duran dünya nimeti Hangimizin ağzını sulandırmaz ki? Gariptir, insanlar alışamaz da Köpekler alışır tokgözlü olmaya. Her neyse, bizim köpek giderken böyle Boynunda güzelim bir et yemeğiyle, Bir çomar gelmiş, tadına bakmaya kalkmış. Ama ağzının suları boşuna akmış; Bizimki koyduğu gibi malını yere Saldırmış üstüne öldüresiye. Gel gelelim, başka köpekler sökün etmiş; Dişten korkmaz sokak köpekleri hem de. Bakmış başa çıkamayacak hepsiyle, Güzelim et nasıl olsa güme gidecek; -Baylar, demiş bizim akıllı köpek; Hırlamayın, ben payımı alayım da Üst tarafı sizin olsun... Bunu der demez de kapmış bir yağlı parça. Ardından çomar, zağar mağar tümü birden Üşüşmüş yemeğin üstüne, kapan kapana, Hepsi iyi kötü zıkkımlanmış talandan. Bir şehir de böyle talan edilir işte. Paralar şunun bunun sütüne emanettir; Kâhyası, kethüdası er geç yükünü tutar. En akıllısı örnek olur ötekilere. Görülecek şeydir doğrusu bu adamların Yığınlarla parayı nasıl temizledikleri. Kazara çıkar da vicdanlı biri Halkın parasını korumak çabasıyla Abuk sabuk laflar etmeye kalkarsa, Anlatılır kendisine enayilik ettiği... O da fazla uzatmadan teslim olur Ve bir gün bakarsın ilk parsayı o vurur.
Sayfa 302
Dünya nimeti için zaaf haline düşersin. Ona doğru koşma, şükür ipi elinde ya. Her meseleye cevap veren, her gördüğünü kucaklayan, her bildiğini anlatan bir kimse mi gördün; derhal ondan uzaklaş.
Reklam
Bataklıklardan geçerek ormana giren bu uzun patikayı kim mi açtı?O adam,buralara gelen o ilk insan açtı.Ondan önce bu yol yoktu henüz.
Inger gençliğini tadıyordu.Biçimsiz bir yüzü vardı ve bütün çocukluğunu toplum sürgünü bir insan olarak harcamıştı.Dans etmesini,çalışmasını bildiği halde delikanlılar yüzüne bakmamışlar,ondaki kadınlık cevherine burun kıvırmışlar,ondan yüz çevirmişlerdi.Devrini şimdi şimdi yaşıyor,serpilip gelişiyor,durmadan en parlak çağını sürüyordu,gebeydi.
Orada bereket hüküm sürüyordu,uzun bir rüyadan bir hayat doğmuştu;orada insanlar yaşıyor,binaların çevresinde çocuklar oynaşıyordu.yukarılara,mor dağlara doğru güzel,büyük bir orman uzanıyordu.
Sayfa 117Kitabı okudu
Hiçbir değeri olmayan,çok küçük bir insandı;kabiliyetleri sıradan şeylerdi,bu dağ başı hariç,memleketin hiç bir yerinde öldüğü veya kaldığı bilinmeyecekti.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
O kanı kaynayan adamların fırlattıkları bir bakışın onda hiç beklenmedik bir etki yarattığı kolayca seziliyordu.Bu bakışlara minnettarlık duyuyor,bu bakışlara karşılık veriyor,tehlikede olmaktan enikonu hoşlanıyordu,o da ötekiler gibi kadındı.Herhalde şimdiye kadar baştan çıkaranı olmadığı için namuslu kalmıştı.
Sayfa 280Kitabı okudu
Allah'ın kırlarına ilk yerleşen adam işte burada! O gelirken dizlerine kadar çamurlara,fundalara bata çıka yürümüştü;güneşli bir yamaç bulmuş,oraya yerleşmişti.Peşinden başkaları geldiler,o ıssız arazide açılmış bir patikadan yürüdüler,daha başkaları geldi,patika bir araba yolu olmuştu,arabalarıyla bu yoldan geçtiler.Isak ruhunda bir memnunluk duymalıdır,gururdan ürpermelidir,bütün bu koloninin temel taşını o koydu,Uçbeyi odur.
Sayfa 354Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.