Demek ki her şey, insanın anlatmak istediği şeyin emrindedir. Öyleyse sözün, müziğin, şeklin güzelliği, ritmin yerindeliği, bütün bunlar insanın saflığına bağlıdır. Saflık derken de, budalalık demek istemiyorum. İnsan tabiatın gerçekten iyilik ve güzellikle süsleyen bir düşünce olgunluğu demek istiyorum. Biçim çirkinliği ki, buna ritimsizlik, ahensizlik diyoruz, insanın özünün ve sözünün çirkinliğiyle kardeştir.Karşıtlarıyla, iyi öz ve sözün kardeşleri, benzerleridir.
“Ülkede kültür işçisi yoktu. Halkın zekâsı uyuyordu. Cahillik, bilgisizlik artıyordu. Kalabalık ve yoksulluk artış gösteriyordu. Devlet yoksullaşıyordu. Ahlakça, fikirce, ekonomice iflasa sürükleniyordu. Oysa biraz okuyup yazmış olanlar, ülkenin haklı olarak kendi kalkınmasını bekleyeceği insanlar ne yapıyordu? Onlar budalaca ama ilgi çekici uydurmaları okumaktan sarhoştular.