Hayalden doğan umutlar genellikle zaman içinde kırılıp giderler , temelleri yoktur. Tıpkı köksüz bazı ağaç ve çiçekler gibi hayallerin trajik kaderi budur. Yine de hayalsiz yapamayız.İyi ve kötüyü tanıyacağımız yolda yürüyebilmek için hayaller gereklidir.
Reklam
Büyük lafların adamısın ama Cesur değilsin hayata karıştığında.
Sayfa 249Kitabı okudu
Ekmek Şarap Sen ve Ben
Ne zamandır kalbinde, hiçbir kadına karşı yeni titreyişler, gençliğin kutsal gecelerini renklendiren gülümseyişlerden doğan ürpermeler doğmuyordu. Aşkla ilgili bütün duyguları kanıyor ve inliyor gibiydi.
Necip...
Dünyada huzur ve rahatın hep kuruntu olduğunu görüp kendini üzen şeylerin hep kendi hayalinin, kendi seçiminin icatları olduğunu düşünerek, kendine, ruhuna karşı bir şey yapamadığından, kendini iyi etmek için bir çare bulamadığından deliren bir azap ve öfke duyuyordu. Evvela birden havalanmak için gökyüzünü yeterli bulmayan bir güzel hayal, yüce bir emel, bir saflık isteği ile boğulur, o zaman bir hiç için canını verecek hâle gelirdi. Fakat sonra yine o hiçlerden biriyle havalanarak yükselme hevesi yaralanır, bütün tahlili, her şiiri bir yara yapan inceleme duyguları uyanır; hayatın, dünyanın, insanların, ruh ve kalbin ne olduğunu soğuk kanla, arzularının ne iğrenç, emellerinin ne gülünç, başarılarının ne miskin, bütün saadetlerin, neşelerin ne kadar süslü olursa olsunlar ne pis olduğunu düşünmekten doğan umutsuzluk ve bezginlik ile harap olur, sisli, küflü kalırdı. Ah ara sıra ruhunu heyecanla ürperten o saf meyil ve anlama daima olsaydı. Herkes gibi o da hayatı sade, ilk renkli masum gözlerle görseydi. Hayat onu kollarının arasına alıp tırnakları, dişleri ile parçalayarak bu hâle getirmemiş olsaydı... Hâlbuki diyordu evet, bilirdi ki ona durgunluk ve şiir ne kadar lazımsa ruhunda fırtınaya, karanlığa, sırlara da öyle derin bir özleyiş vardı. Bu sakin geçen zamanlardan sonra şimşek ve yıldırıma öfke ve bıkkınlığa muhtaç olacağını bildiği için hâlbuki diyordu.
Sayfa 73 - Bilge kültür sanatKitabı okudu
Yalnızım ve yürümek gelmiyor artık içimden.
Reklam
İnsan bazı kere hatırına gelen bir hayalî tanıyamaz o kadar güzeldir. Zihinde uçan bir fikre yetişemez o kadar yüksektir. Kalbine doğan hissi bulamaz, o kadar derindir.
Sayfa 175Kitabı okudu
İşte, artık ne bir çiçek, ne bir koku kalmış...
Eylül artık her şeyin, her ümidin bittiğini, buna katlanmak gerektiğini anlamaktan doğan bir korku ile ağlıyor. Ne renk, ne koku. Henüz renk ve koku bitmemiş, fakat baharın renklerinin bolluğu hissiz bir şekilde çekilmiş, tekrar geri dönmemek üzere gitmiş. Geri döner gibi görünse bile, hemen yine solup kararan hırçın, boş arzularla o kadar
Didem Madak (:
¶¶ Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi Çiçekli perdelerin gölgesinde saklıyorum. ¶¶
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.