Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk üzerinde şimdiye kadar yazılan eserlerin en çok eleştiriye açık tarafı, tarihî koşulların ve aşamaların göz önünde tutulmamasıdır. 1920'de TBMM'de Fahrî Yâver-i Pâdişâhî unvanıyla söylediği sözlerle 1924'te hilâfetin kaldırılması dolayısıyla söyledikleri arasında, tabii çelişkiler bulunacaktır. Bundan başka, Mustafa Kemal'in belli bir tarihte, belli bir amaçla uyguladığı siyasî strateji göz önüne alınmaksızın o dönem anlaşılamaz. Atatürk, yalnız büyük bir askerî stratejist değil, aynı zamanda usta bir siyaset stratejistidir. “Vatanı kurtarma”, “Milletin bağımsızlığını sağlama", "Milletin kayıtsız şart- siz egemenliğini sağlama”, “Türk milletini çağdaş medeniyet düzeyine ulaştırma” uğrunda yaptığı siyasî mücadeleler, aynı zamanda bir iktidar mücadelesi niteliğindedir. Onun, tam iktidarı elinde tutmak, bu iktidara meşrûluk kazandırmak için en uygun söylemleri seçen, siyasî manevralar yapan usta bir siyasetçi olduğunu unutmamak gerekir. Mustafa Kemal, son kertede, gayelerine ulaşmak için tehdide başvurmaktan da çekinmezdi.
Sayfa 362Kitabı okudu
Galya'yı ve İberya'yı zapt eden Cermenler Latin kültürünü, Türkistan'ı işgal eden Moğollar Türk kültürünü benimsemişlerdi. Bundan dolayıdır ki Selçukluların ilk devresi tamamen pagan, ikinci devresi İranîleşmiş müslüman göründüğü halde, üçüncü devirde kelâm, fıkıh, tasavvuf bilgileri yerleştikçe ve İslâm medeniyetinin dehasını temsil eden bu ilimlerde yerli âlimler yetiştikçe Anadolu Selçukluları İslâmiyet'i tamamıyla benimsediler. | Hilmi Ziya Ülken, Anadolu Kültürü Üzerine Makaleler, Doğu Batı Yayınları, 3. Basım: Eylül 2021, s. 101.
Sayfa 101 - Doğu Batı Yayınları, 3. Basım: Eylül 2021Kitabı okuyor
Reklam
İÇİNDEKİLER islâm'da Metafizik Düşüncenin Temel Yapısı Şebusterî'nin Gülşen-i Râz Adlı Eserinde 'Nûr-Zulmet' Paradoksu Vahdet-i Vücûd'un Bir Analizi: Bir Doğu Felsefeleri Meta-Felsefesine Doğru Aynü'l-Kudat Hemedânî'nin Düşüncesinde 'Mistisizm' ve 'Çok-Anlamlılık' Dilsel Problemi.... Yaratma ve Şeylerin Zamansız Nizâmı: Aynü'l-Kudât Hemedânî'nin Mistik Felsefesi Üzerine Bir Çalışma İslâm Tasavvufu ve Zen-Budizmi'nde 'Sürekli Yaratma' Kavramı Doğu'da ve Batı'da Egzistansiyalizm
Sayfa 5 - ANKA YAYlNLARI, 2. Basım, Ağustos 2002Kitabı okudu
Tarihte daha önce Helenistik çağda veya imparatorluk çağında olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu, sınırları içinde bir araya getirdiği yirmi-otuz etnik grubu, ticaret, askerlik, genel bir Kanûn-i Osmânî çerçevesinde birbirine katmış; bir kültürleşme çevresi yaratarak benzerlikler ve ortak davranışlar sağlamıştır. Bir Yeniçerinin Hatıraları'nı, “seyyâh-i âlem” Evliya Çelebi'yi ya da Eremya Çelebi'yi okuduğumuzda, bir “Osmanlı kültür potası”ndan söz etmenin mümkün olduğu ortaya çıkar. Macaristan'dan Yemen'e, Adriyatik’ten Kafkaslara kadar “Osmanlı kültürü”nün damgasına tanıklık edebilirsiniz.
Sayfa 303Kitabı okudu
İSLÂM'DA METAFİZİK DÜŞÜNCENİN TEMEL YAPISI *
Bu giriş makalesinde ben, İran'ın önde gelen filozoflarından bazılarının düşüncelerince temsil edilen ve Doğu felsefesi içerisinde en Önemli felsefe türlerinden biri olan bir felsefî aktiviteye dikkat çekmek istiyorum. Ben bu yaklaşımın, Doğu ve Batı'nın yüz yüze gelip buluşması bağlamında ve Doğu ile Batı'nın felsefî düşünce planında birbirlerini
Sayfa 13 - ANKA YAYINLARI, 2. Basım, Ağustos 2002Kitabı okudu
Türkler arasında millî şuur uyandıkça geçmiş yüzyıllara doğru yönelmek temayülleri de artmış ve Türk toplulukları kendilerini daha birleştirici adlarla anmak lüzumunu duymuşlardır. Doğu Türkistan Türkleri'nin artık unutulmuş olan "Uygur" adını benimseyerek "Kaşgarlı", "Yarkendli" vesaire gibi parçalara bölünmekten kurtulmak isteyişleri gibi Kazaklar da Batı Türkistan'ın bütün kuzey bölgelerini birleştirecek "Alaş"ı devlet adı diye almakla aynı millî şuura daha önce ermişlerdir.
Sayfa 259 - İrfan YayıneviKitabı okudu
Reklam
Tarihin muhtelif devirlerinde Çin'i, Iran'ı, Hint'i ve Şarkî Avrupa'yı istila etmiş olan Türkler bu memlekete kendi tekniklerini götürdükleri gibi, bu istilalar esnasında muhtelif mıntıkaların tekniklerini de bir yerden diğerine nakletmişlerdir. Milattan 2.637 sene önce Türkler ve Çinliler aşarî sistemini kullanıyorlardı. Gayrimuayyen zamanlardan itibaren kâğıdı, litografyayı, porseleni, ipeği biliyorlardı. Milattan 1.000 sene kadar önce Çinliler matbaayı icat etmişlerdi. Milattan 1.276 sene önce kâğıt para kullanmışlardı. Kuteybe Semerkant'ı zapt ettiği zaman orada bütün bu medeni eserlere tesadüf etmişti. Orta Asya Türkleri kâğıt, ipek, çini yapmasını, kumaş dokumasını, kitapçılığı pekiyi biliyorlardı. Barut, pusula, kâğıt ve diğer bazı fenni bilgiler Avrupa'ya Türkler vasıtasıyla geçmişti. | Hilmi Ziya Ülken, Anadolu Kültürü Üzerine Makaleler, Doğu Batı Yayınları, 3. Basım: Eylül 2021, s. 270.
Sayfa 270 - Doğu Batı Yayınları, 3. Basım: Eylül 2021Kitabı okuyor
MEHMET SADIK ARAN VE TAHSİN DEMİRAY Şu geçen aylarda, bizi ilgilendirmesi gereken iki kişi, aramızdan göçüp gitti: Azerbaycanlı Mehmet Sadık Aran ve Türkiyeli Tahsin Demiray, “Bizi ilgilendirmesi” demekten maksadım ikisinin de Türk milliyetçisi olması, bu yolda çalışıp uğraşmaları, yazılar yazmaları ve hizmet etmeleri bakımındandır. Ayrıca beni
TÜRKÇÜLERE TEKLİFLER TÜRKÇÜLERE BİRİNCİ TEKLİF Türkçülüğü nazariye olmaktan kurtarıp hayata tatbik edebilmek için artık daha hızla harekete geçmeliyiz. İlk düşüneceğimiz şey Türkiye’de Türk kültürünü hakim kılmak, yabancı tesirleri silkip atmaktır. Bunun için her sayımızda Türkçülere teklifler yapacak ve tekliflerimizi kendimiz de titizlikle
Geleneksel toplumda halk uzerindeki nufuzlarindan dolayi hukumdarlar, dervislere vs. , yaranmaya, onlari cami hatipleri yaparak, seyhlere vakiflar verip zaviyeler kurarak yandas yapmaya calisirlar. Osman Gazi'den beri Osmanli hukumdarlarinin bu yolla, dervisleri kendi patrimonyal devlet sistemiyle butunlestirmeye cabaladiklarini biliyoruz. Dervisler, hanedanin halk gozunde otorite ve egemenligini mesrulastiran en etkin aracilardir; onlar hukumdar egemenligine Tanrisal destegi, te'yid-i ilahi'yi saglayan kutsal kisilerdir.
Sayfa 153 - DOGUBATIKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.