Kaldı ki onun başına bir kötülük gelmiş olsa, benim de gelmiş demektir, oysa insanın kendi sıkıntılarından ötürü cidden endişeye kapılması, dostunu değil kendi kendisini sevdiğinin göstergesidir.
İnsanlığın bu güne varasıya edindiği tecrübeye göre, dostluk insan hayatının başlıca sevinci, ölçülülük ise huzur ve mutluluğun tek kaynağıdır, bunun farkındayım.
Kalabalığın ortasında yalnız ve monologla beslenen kimi ruhlar insanlar karşısında kibar olmaktan başka bir şey yapamaz. Bu,özünde, küçümseme üzerine temellenen bir dostluk türüdür.
dostluk, en azından bir bakıma, evlilik gibi -paylaşılan bir hayal daha- katılımcıların inanmak zorunda olduğu, gerçekten sonsuza dek süreceğine güvendiği bir şey.
Suç, dostluk yüzünden işlenmiş olsa da hiçbir suçun bahanesi olmaz; çünkü erdem düşüncesi dostluğa aracı olduğunda erdemden ayrılırsa, dost kalmak zordur.