Doğmadan bildiğimiz bir şey var, ölürken bildiklerimiz gibi tıpkı. Yaşamak, bir anlık heykel oluş değil; bu çamurların ötesinde başka bir şarkı, ulvi bir çağrı var.
Sayfa 113Kitabı okudu
“Türkler, canlı ve cansız mahlukatın hepsiyle iyi geçinirler. Ağaçlara, kuşlara, köpeklere velhasıl Allah'ın yarattığı her şeye merhamet eder, şevkat gösterirler. Bütün sokaklarda su kovaları sıralanır. Bazı Türkler ömürleri boyunca besledikleri kumrular ve güvercinler için, ölürken vakıf kurup kendilerinden sonra da yem serpilmesini temin ederler.
Sayfa 255
Reklam
Bismillahirrahmanirrahim Esselamü Aleyküm. Muhterem Emre ANDAÇ, Bizim Dergah dergisi yazı işleri müdürü sayın Genel Başkanımız Ulvi BATU imzasıyla 26 Haziran 1992 ve 556 sayılı gazetemiz Yeni Düşünce'de yayınlanan ve tamim niteliği taşıyan talimattan dolayı bugünden itibaren Bizim Dergah dergisi Yalvaç teşkilatımız tarafından alınıp satılmayacaktır. Bütün aboneler de iptal edilmiştir. Birlikten kuvvet doğar. Bir olalım, iri olalım, diri olalım düsturuyla birliğimize ve beraberliğimize gölge düşüremeyiz. Bir teşkilat başkanı olarak genel başkanımızın kararına harfiyen katılıyorum. İ'lâ-yı Kelimetullah ve Nizam-ı Alem gibi yüce davaları derginizde bahis mevzuu ettiğiniz içindir ki, şimdiye kadar alınması ve okunmasında bir sakınca görmemiştim. Ama ayrı teşkilat, ayrı kanaat taşıdığınız içindir ki, Türkiye çapında ayrı teşkilatlanmaya tevessül ettiniz. Bu tevessülünüzden dolayı çeşitli siyasi ve politik odakların provokasyonuna geldiniz. Bu yüce dava çeşitli emperyalist devlet ve milletlerin oyun ve entrikalarına alet olacak bir dava değildir. Bu dava tarihi 5000 yıla dayanan köklü bir davadır. Bu davanın hayattaki tek lideri Sayın Başbuğumuz Alpaslan TÜRKEŞ'tir. Genel Başkanı Ulvi BATU'dur. Yayın organı Bizim Ocak dergisidir. Partisi MÇP'dir. Gayri milli hiç bir oyuna gelmemeniz dileğiyle lider, teşkilat ve Nizam-ı Alem yolumuza sizleri de davet eder, Cenab-ı Allah birlik ve beraberliğimizi muhafaza eylesin. Amin... 26.06.1992 Hasan KEÇECİ, Bizim Ocak Yalvaç Temsilcisi Yalvaç/ISPARTA
Ûstad Yunus Emre...
Şeyhinin ocağına, tam 40 yıl, cetvel tahtası gibi dümdüz odunlar taşıyarak tam 40 yıl sonra beliren "dağda hiç eğri odun yok mu" dikkatine, "senin kapından eğrilik geçemez!" cevabını bastıran ulvî dervişin ahlâkı... Buna muhtacız.
Sayfa 397 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
İtalyan yazar “EDMONDO de AMİCİS'in CONSTANTİNOPLE" isimli kitabının 420. Sahifesinde şöyle yazılıdır: "İstanbul Türk halkı, Avrupa'nın en nazik ve en kibar insanlarıdır. İstanbul'un en ıssız sokaklarında bile, bir yabancı için hiçbir hakarete uğramak tehlikesi yoktur. Hatta namaz vakitlerinde bile camileri gezmek mümkündür. Halk arasında küstahça bir bakış şöyle dursun, fazla dikkatli ve meraklı bir bakış dahi hiçbir zaman olmaz. Kahkaha sesleri gayet nadirdir. Sokakta kavga eden ayak takımı hiç yoktur. Kapılardan, pencerelerden dükkanlardan hiçbir kadın sesi duyulmaz. Hiçbir fuhuş hadisesine rastlanmaz, hiçbir münasebetsiz hareketten eser bulunmaz. Çarşının kutsiyeti de camiden aşağı değildir. Halk arasında şarkıdan, kahkahadan, bağırıp çağırmadan eser yoktur.”
Sayfa 255
Bugüne kadar işgal ettikleri yerlerde yüz binlerce insanın katleden, o ülkelerin kanını iliğine kadar içen İngiltere, masum insanların cesetlerine basa, basa yirmi birinci asra kadar gelmişlerdir.
Sayfa 251
Reklam
209 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.