Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Reklam
Don Quijote’nin Türkçesi Don Kişot’tur
4: Don Quijote’nin Türkçesi Don Kişot’tur Hayır. Bu konuda iki tane kuralımız var. TDK’ye bağlanıyoruz: Latin harflerini kullanan dillerdeki özel adlar özgün biçimleriyle yazılır: Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu, Grimm,
Ağaçkakan YayınlarıKitabı okuyacak
Atatürk ve din meselesinde Elmalılı Tefsiri en hayatî en güvenilir en tartışmasız belgedir. Atatürk konusunun belki de en hayatî belgesi Elmalılı Tefsiri’dir. Elmalılı Tefsiri’ni bugün ellili altmışlı baskılarla satıp Türk insanının sırtından servetler koparanlar bir taraftan da durmadan Atatürk’e sövüyorlar ve Atatürk’ü din dışı ilan ediyorlar.
Atatürk'ün yıktığı hurafenin yerine neyi koymak istediğini hâlâ soracak mıyız? Yıktığı hurafenin yerine Elmalılı Tefsiri'ni koymuştur Atatürk. Arkasından da yine Atatürk’ün ve TBMM’nin kararı ile 12 ciltlik Buharı Tercüme ve Şerhi yaptırılmıştır. Bu kez devrin en büyük iki hadis bilginine: Ahmet Naim (ölm 1934) ve Kamil Miras (ölm 1956) efendilere. O eser de aynı devrenin, aynı Meclisin ürünüdür. Yani onun arkasında da büyük Atatürk vardır.
ABD Dışişleri Bakanı Powell, ABD’nin İstanbul Boğazı’nda inşa ettirdiği görkemli Başkonsolosluk binasının (dünyadaki en sağlam konsolosluk binası olduğu söyleniyor) açılışında (12 Haziran 2003) kulaklara iyice su kaçırıyordu. Şöyle dedi: Türkiye'nin en önemli anıtlarından biri olan Rumeli Hisarı dört ayda tamamlanmış. Bizim binamızın inşası bundan biraz daha uzun sürdü. Ama ne de olsa ben Fatih Sultan Mehmet değilim. Powell'in bu çok anlamlı mukayesesi olayları ciddiyetle takip edenlere aynı yerde 140 yıl önce yapılmış aynı mealde bir başka konuşmayı hatırlatmaktaydı. Robert Kolej kurucusu zatın yaptığı açış konuşmasıdır bu. Şöyle diyordu o Amerikalı: Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmek için Rumeli Hisarı'nı inşa etmişti. Biz de Robert Koleji inşa ediyoruz." (Somuncuoğlu anılan eser 163) Söylenen açıktır: Fatihin yaptığının tersini yapacağız yani İstanbul'u bir biçimde geri alacağız.
Reklam
Kitaplarından başını kaldırmıyor, kimse ile ahbap olmuyordu. Kendi yaşında çocuklara mahsus olan neşelerden, hüzünlerden, hoppalıklardan onda eser yoktu, yaşlı bir insan gibiydi. Kalbi bütün sevgilere, ümitlere kapanmıştı...
Sayfa 47 - İnkılâpKitabı okudu
Bir rüzgar eser her şey geçer alıştır kendini.
389 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.