Başlıca ve en etkili kaldıraç olan sosyal ikiliği yeni liberalizm icat etmiştir ki, az ilerde ona değineceğiz; kültürel ikilik de toplumlarda, yaşamla bağlarını koparmış bir düşüncenin kölesi olacak biçimde, büyük iletişim araçlarının tacirlerin eline geçmesidir. Aslında parayla devletin gizli anlaşması, ara sıra açık verse de etkisi de etkisini şeytanca sürdürüyor ve siyasal iktidar, "daha etkili olan tacirlerin iktidarı" ve "onun güçlü ve zehirleyici suç ortağı olan" medyanın iktidarı arasında bir bağdaşıklık kuruluyor; amacı da bu bağlaşıklığın, son bir çözümlemede, 'ruhsuz insanların zaferi"ni sağlamaktır.
İki ordu düşünün; biri tam teçhizatlı, donanmış. Neyle donanmış?
• Silahlarla donanmış: Muhtemel saldırılara karşı koyabilmek
için, güçlü olmanın gereğini kavramış bir yönetim, ülkeyi
savunmak için gerekli modem araç ve gereçlerle orduyu
donatmış.
• Eğitimle donanmış: Bu ordu, hem askerlik hem de yurt sevgisi
eğitimiyle donanmış. En üst komutanından en düşük
rutbelisine kadar tam bir vizyon birliğine ulaşmışlar.
• Disiplinle donanmış:. Aynı ordu, vatan savunmasında etkili
bir harekatın ancak tam bir disiplin içinde gerçekleştirilebileceğinin
önemini kavramış durumda.
Diğer ordu ise:
• Silahlan eskimiş: Silahlan yenilemek kimsenin aklına gelmemiş;
bu ordunun bulunduğu ülkede, sen ben kavgası
içinde, ülke savunmasının gerekleri umursanmamış.
• Egitimsiz: Ordu hem askerlik hem de yurt sevgisi konusunda
yeterli eğitimi görmemiş. Askerlerin paylaştıkları bir
vatan vizyonu yok.
• Disiplinsiz: tık fırsatta firar etmeyi kafaya koymuş insanlardan
oluşan başıbozuk bir ordu.
Önemli soru: Bu iki ordu birbiriyle savaşbğında hangisinin
zafere ulaşacağından şüphe
İnsan sadece iki şekilde huzur bulabilir: O yeniden bir hayvana dönüşebilir. O zaman o tek olacaktır, o zaman hiçbir bölünme olmayacaktır, o zaman huzur olacaktır, sessizlik, ahenk... Ve milyonlarca insanın yapmaya çalıştığı şey farklı şekillerde hayvan olmaktır.
Savaş insana yine hayvan olma şansı verir; bu yüzden savaşın büyük bir çekim gücü
Yaşamdaki en önemli şey kazanmak değildir. Bunu her insan yapabilir. Asıl önemli olan, kayıplarımızdan neler kazanabileceğimizdir. Bu da zeka ister. Bir bilgeyle aptalı ayıranda budur...