Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaman Kırıntıları
ZAMAN KIRINTILARI Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık
Sayfa 73 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Rainer Maria Rilke - Beyaz Mutluluk Çevirmen: Kamuran Şipal, Cem Yayınları, s.89-91 Küçük bir kente bahar geldi mi, şenlik düzenlenir. Dar hücrelerinden fışkıran tomurcuklar gibi altın sarısı başçıklarıyla çocuklar kışı geçirdikleri bunaltıcı odalardan dışarı fırlar, dalga dalga kırların, bayırların yolunu tutarlar, sanki saçlarını ve
Reklam
(Atatürk'ün tavsiyesidir) _İnsanların zihinlerini karıştırmayı çok seven diktatör ile yönetilen bir ülke var. Bu ülke dünyadır; bu hükümdar Allah'tır; vekilleri din adamlarıdır; uyruğu insanlardır. Bu hükümdar, bilinmek, sevilmek, itaat edilmek istiyor. Ancak hiçbir zaman kendisini göstermiyor ve her şey hakkında edinilebilen bilgiyi
Galiçyadan gelen dedemle Filistinden gelen dedem hiç karşılaşmadı Ve beni hiç görmediler Bana masallar anlatamadılar Kendi çocukluklarından Bu yüzden yağmura geç kaldım Islak kaldırımlardan kupkuru geçtim Bulutlar geçti üzerimden Hızla uzaklaşıp beni güneşe terk ettiler Bu yüzden kimsesizliğin ustası oldum Kelimesizliğin çölünden geçerken Özlem kelimesi büyüdü büyüdü de Diğer kelimeleri unutturdu. Kavuşmanın olmadıgı bir sahilde.
Sayfa 13 - Suavi Kemal Yazgıç
Ağustos Böceği Bir Meşaledir...
Böcek ki akıtıyor damla damla ağzından Üzüm ballarında süzülmüş ağustosu Titreyen şıngırdayan bir çocuk oyuncağı Ağustos bu seste Bu durmayı unutmuş seste Çam diyor ağustos böceği Çamlara kasideler söylüyor
Zamanın Kırıntıları
Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini! Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz, Sanki hiç görmedik birbirimizi, Sanki hiç
Reklam
Zaman Kırıntıları
"Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini! Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz, Sanki hiç görmedik birbirimizi, Sanki hiç tanışmadık! Dünya bize öyle kapattı kendisini... Neye yarar
Sayfa 71 - Dergâh Yayınları, 11.baskı-Ekim 2011Kitabı okudu
Poyrazla güneş içlerinden hangisinin daha kuvvetli olduğu hakkında tartışmışlar. Sonunda yoldan geçen bir yolcunun elbiselerini çıkarmayı başaranın daha kuvvetli sayılacağına karar vermişler. İlk başlayan poyraz olmuş. Tüm gücüyle esmeye, yolcuyu bir taraftan diğer tarafa sürüklemeye başlamış, ancak adam üşüdükçe elbiselerine daha çok sarılmış. Sonunda poyraz vazgeçmiş, sıra güneşe gelmiş . Güneş adamı ışınlarıyla ısıtmış . Isındıkça elbiselerini çıkarmaya başlayan adam sonunda dayanamayıp çırılçıplak soyunarak yakınlarda bulunan nehrin sularına girip serinlenmiş.
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.