EVET, İLİŞKİNİN CANI var; bir çiçeğin canı gibi. Toprağını, su- yunu, güneşini, ortamını bulmuş çiçek pırıl pırıl canlıdır; tıpkı gözleri ışıl ışıl bir çocuk gibi. Toprağını bulamamış, güneşten ve sudan mahrum kalmış çiçek soluktur, boynu büküktür; tıpkı boy- nu bükük, hüzünlü bir çocuk gibi.
"Ruhu boştu ve hüzünle doluydu; hayal dünyası sessiz sedasız, gözleri önünde bir bir yıkılıyordu. Her şey, bir rüya gibi gelip geçmişti; neler olduğunu hatırlamıyordu bile... Fakat kalbine inecek kadar tedirginlik uyandıran karanlığa ait bir hissiyata kapıldı. Bu yeni bir duyguydu; belirli belirsiz birçok yeni istek hatta arzu ve hayallere gebe bir duygu... Küçücük odada sessizlik hüküm sürüyordu; inziva ve tembellik hayal gücünü besliyordu."
Reklam
Yüreğinde bir ses şöyle soruyordu ona: “Hayatın boyunca ne yaptın, Pedro?” O da yanıt veriyordu: “Hiç.” Gözleri istemediği halde hüzünlü yaşlarla dolmuştu.
Bu Gece En Hüzünlü Şiirleri Yazabilirim
Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Şöyle diyebilirim: Gece yıldızlardaydı Ve yıldızlar, maviydi, uzaklarda üşürler Gökte gece yelinin söylediği türküler Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Hem sevdim, hem sevildim, ya da o böyle söyler Bu gece gibi miydi kucağıma aldığım Öptüm onu öptüm de üstümde sonsuz gökler Hem sevdim, hem
Sayfa 33 - Cem Yayınevi Ağustos 2000Kitabı okudu
ATAMIZI TAVAF
Bir milletin melâlini söyler derin derin; Derya önünde çırpınarak Dolmabahçenin. Gönlümde eski hâtıralar, eyledim tavaf, Artık o doğmuyor diye muzlimdi her taraf. Çamlar hüzünlü, yollara düşmüş söğüt, çınar, Yaprak döküp huzura kapanmıştı sonbahar.
Eskiden şimşekler çakan gözlerinde şimdi hülyalı ve hüzünlü yumuşak bir bakış vardı. Artık o gözler insana etrafındaki şeylere baktıkları izlenimini vermiyordu. Daha ziyade çok uzaklara, belki de bu dünyanın ötesinde bir yerlere bakıyor gibiydiler.
Reklam
1.000 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.