Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk kozmogonisini Altay Türklerinde görüyoruz. Bunlara göre, hiçbir şey yokken, yalnız iki mevcut vardı : Kara Han ile Su. Kara Han'dan başka gören, Su’dan başka görünen yoktu. Su, ezelden beri dalgalanan bîr kaos mesabesinde idi; bir ummân, bir sevâd idi. Kara Han, bir ilm-i ezelî, bir kenz-i mahfî hükmünde idi. Kara Han, nihayet
Reklam
OĞUZ HAN MENKIBESİ
Türklerin ilk ceddi Türk Han yahut Ebülce Han’dır. Çadır yapmasını, iptida düşünüp icat eden bu zattır. Bunun Tutuk, Amlak, Barsacar, Çigil namında dört oğlu oldu. Türk Han’dan sonra yerine Tutuk geçti. Bu, bir gün geyik avlamıştı. Geyiği kebap ederken, bir parçası yere düştü. Meğer orası tuzla imiş. Kebap, tuzun verdiği çeşni ile gayet lezzetli
ALTAY TÜRKLERİNDE İl DİNÎ
Altay Türklerinde sema, on yedi kattır. Orta dünyadaki Yer - Sular da, on yedi handan ibarettir. Görülüyor ki bu 17 adedi, Yakutlarda sağ ve sol kolların adetleri olan 9 ve 8 adetlerinin ceminden hasıl olmuş­tur.
vüs'atler: genişlikler / ziya: ışık
Meğer karanlıkta, meğer yıldızlarda bilinmeyen vüs'atler ve ziyalar varmış, Neri.
Sayfa 51 - can yayınlarıKitabı okudu
-Yine gülerken- Güldün; şeb-i şi’rimde bütün şi’r ü emeller Pür-hande, pür-aheng ü pür-âvâz döküldü; Mehtâb ü ziyâ, fecr ü şafak, nûr döküldü Reyyân-ı emel, mest-i hafâ… şûh u münevver… Güldün; şafak-ı şi’rime altınlı ziyâlar Bir ufk-ı ezelden gülerek şimdi saçıldı; Güldün güzelim, rûhuma handân ü müzehher Gül-hande-i tâbân-ı lebin şimdi saçıldı… Güldün; gülerek, güldü bütün şi’r ü hayâlim Güldükçe, hayâtım gülecek hep ebediyyen Hüznüm yine senden bana, mâtem yine senden! Her lem’a-i aşkın bana her nûra bedeldir Her hande-i nûrun bana bir şi’r-i emeldir; Bir şi’r-i emelsin bana ey şi’r-i hayâlim!…
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
Çok mukbili gördüm ki güler, içi kan ağlar, Handân görünen herkesi hürrem mi sanırsın?
“Gözlerinde gündüz renkli matmazellere bakan ziya ile Handan’a bakıyor. Bu fena bir nazar Neriman, bu nazarı hiç sevmedim.
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.