Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Günde tek öğün" e sorunsuz geçiş
Kahvaltıda hiçbir şey yememek daha iyi olur, ama bu öğün su ve meyveyle de geçiştirilebilir. Yataktan güçbela kalkıp, uyanır uyanmaz alelacele yapılan bir kahvaltıdan sonra tren istasyonuna kadar koşma şeklindeki intihar ey­lemini yapmaktansa, sabahları sadece su içip hiçbir şey ye­memek vücut için çok daha faydalıdır. Çantanızda ya da işyerinizde
Günde tek öğün beslenme yöntemi
Kalori hesabı, böyle bir şeyi planlayan kişinin de, yapma­ ya devam eden kişinin de tuhaf olduğunu düşündürecek ka­dar can sıkıcıydı. ... Bu noktada dikkatimi çeken, "sade öğün" oldu... ... Aileni­zin yediğinden farklı bir mönü hazırlamanıza da gerek yok. Tabağın doluluk oranı bu zamana kadarki miktarın 8/1O'u kadarsa "midenin de 1O'da 8'i", 6/1O'u kadarsa "midenin de 1O'da 6'sı" kolayca dolar. Buna "sade öğün diyet yöntemi" adını verdim. Öncelikle kullanmanız gereken tabak, çocuk tabağı olma­lı. Üzerinde çizgi film karakteri olan küçük bir tabak ve çor­ba kasesinden söz ediyorum.Çorba olarak ise her zaman tü­kettiğiniz herhangi bir çorba olabilir. Yemeğin yanında yenilecekler için kahve tabağı kullanın. Tabağa koyacağınız şey, et ya da balık fark etmeksizin her şey olur. Tabaktan taşıp dökülmediği sürece tıka basa doldu­rabilirsiniz. Fakat ikinci bir tabak yemek yok. Üç öğün yeme­ği bu tabaklarda yiyin. Düzenli olarak sade öğün diyetini uygulayıp midenizin 6/1O'unu doldurursanız, kilo verebilirsiniz. Bu diyetle aşırı zayıf olanlar da kilo alabilirler.
Reklam
Genel olarak, evrim dediğimizde, vücudumuzun muhte­şem bir yöne doğru değişeceği şeklinde bir yanılgıya kapı­lırız. Fakat gerçek anlamda ise diyabet veya miyopluk gibi çevreye uyum sağlamaya doğru bir değişim "adaptasyon" ola­rak adlandırılır. Eğer bu değişim genlerin değişimini berabe­ rinde getirirse buna "evrim" denir. Dünyada pek çok insan, böyle bir değişimi "hastalık" ola­rak algılar ve hasta olduğunda kaderine lanet eder. Ancak bunun nedeni, bizim hayat alışkanlıklarımızdır. Bu anlattık­larımı fırsat bilerek mutlaka sizin de hayat alışkanlıklarınızı değiştirmenizi dilerim.
Gerekliliği ortadan kalkan organın giderek körelmesi ve ortadan kalkması doğanın bir kanunudur. İnsanoğlunun henüz doğal ortamda yaşadığı dönemde bir kuyruğu vardı ve ormanda kuyruğuyla ağaçlarda gezerek ya­şardı. İnsanoğlu doğal ortamından uzaklaştıktan sonra kuy­ruğu körelmeye başladı, günümüzde ise sadece kuyruksoku­mu bölgesinde izi kaldı. Aynı şekilde, buz devrinde insanın hayatta kalabilmesi için vücut kılları zaruriydi. Ama insanoğlu hayvan derisi örtünmeye, kıyafet giymeye başladığından beri vücut kılları da giderek azaldı. Avlanma ihtiyacı ortadan kalkan insanoğlunun, hem el­ ayak hem de duyu organları gerileyip köreldi. Buna bir an­lamda doygunluğa karşı hızlı bir çevre değişimi adaptasyonu da diyebiliriz.
Kanser, kalp hastalıkları, beyin kanaması, diyabet... Bu dört ölümcül hastalığın nedeni de aynıdır; aşırı yeme ve yan­lış beslenme. Kaç yaşında olursanız olun, genç, sağlıklı ve zinde bir ha­yat sürdürebilmek için beslenme alışkanlığınızı yeniden dü­zenlemeniz, özellikle de doyana dek yemeyi bırakmanız kaçı­nılmazdır.
... Budizmdeki veya İslamiyet'teki oruçta olduğu gibi, tecrübelerime dayanarak az yiyerek uzun bir yaşam sürülebileceğini biliyordum. Bu sebeple, yiyecek mik­tarlarının yaşam sürelerini nasıl etkilediğini hayvanlar üze­rinde araştırdım. Maymun ve fareler üzerinde yaptığım ça­lışmalarda yiyecek miktarlarının yüzde 40 oranında azaltıl­dığında bu hayvanların ömürlerinin 1,4 ile 1,6 oranında uza­dığını gördüm. Sadece bu da değil, tok olan maymunun tüy­leri döküldü, cildi sarktı; öte yandan yaşlı olmasına rağmen, yiyeceğini az verdiğim maymunun tüyleri parlaklaşıp, cildi yenilendi.
Reklam
Bazen ne kadar yerse yesin kilo almayan insanlarla karşı­laşırız; bunlar "tutumluluk geni" eksik olan nadir vakalardır. Aslında açlık durumunda muhtemelen ölürler.
Evet, vücudumuz az yese bile kilo alacak şekilde yaratıl­ mıştır. Öyle olmasaydı , atalarımız açlıkla mücadeleden muh­temelen sağ çıkamayacaktı. Bu sebeple, az miktarda yemek yense bile kilo alma eğilimi insanoğlunun evriminin bir so­nucudur.
"Yaşlı İnsan Kokusu"
Et seven ya da obez kişilerde ciltteki yağ oranı yüksektir, ancak bu yağlar oksitlenip lipit peroksidas­yonu* meydana geldiğinde kendine özgü bir kokuya sebep olur. "Nonenal" denilen bu kokuya kaynak maddesine göre "yaşlı insan kokusu" denir. *Yağların yükseltgenmesi sonucu bozulması
"Boyun arteri refleksi"
Tuvalette fazla ıkındığınızda kalpte ritim bozukluğu olu­şur. "Kabızlık ile ritim bozukluğunun ne alakası var?" diye dü­şünebilirsiniz, ancak gayet yakın bir alakası var. Kabızlık yü­zünden ıkındığımızda kan beyne yükselir ve boyun arterinde­ki baskı sensörleri çalışarak kan basıncını düşürmek için kal­bin hareketini bastırır. Buna "Boyun arteri refleksi" denir.
219 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.