Uyanır bakarız ki yatağımızda yanımız hep boş ve hep suçlu
Yastıkta ne bir sevgiliye ait saç teli, ne kapıda bir çift ayakkabı daha
Başkalarından kalanlarla karnını doyurmak
sayılmaz mı tabiat
Sayfa 18 - hatıra batağıKitabı okudu
İslam dünyası da,mabede girerken temiz kalpliliğin, arınmışlığın ve bağlılığın ifadesi olarak ayakkabılarını çıkarmayı sürdüren kültürlerdendir.Ne var ki, Türkiye'de, bir camiden içeri girerken kapıda bırakılan sadece ayakkabı değildir. Tıpkı ayakkabı gibi, Türk milleti anadilini de mabetlerinin dışında bırakır!.. Ve camide, Tanrı'ya olan bağlılığını, temiz kalpliliğini, sevgisini anlamadığı bir dille ifade etmek zorunda kalır. Oysa, dünyanın neresinde olursa olsun, bir kültürün anadili, o toplumun çıplak ayağıdır. O denli temiz ve o denli bedeninin ayrılmaz bir parçasıdır. Anadilinden farklı, hiç anlaşılmayan bir dille Tanrı'ya kalbini açabildiğini sanmak, dışarıda bırakıldığı sanılan ayakkabıyı aslında ruha giydirip mabetten içeri girmekten başka bir şey değildir.
Sayfa 110 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ay’da sadece Armstrong’un ayak izi değil,o izi bırakan 43,5 numara ayakkabıları da durmaktadır.Neil Armstrong bir Amerikalı olabilir ama evine,yani Dünya’ya dönerken bir Türk gibi davranmış ve ayakkabılarını kapıda çıkarmıştır.Armstrong’un yolundan giden dokuz astronot da,yanlarına aldıkları taşların ağırlığını dengelemek için aynı hareketi yapmış ve botlarını çıkararak Ay’da bırakmışlardır.
Dünya’nın giriş kapısındaki Ay,aslında tıpkı bir ayakkabı dolabı gibidir!
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ne var ki Türkiye 'de bir caminin içine girerken kapıda bırakılan sadece ayakkabı değildir. Tıpkı ayakkabı gibi, Türk milleti anadilini de mabetlerinin dışında bırakır!.. Ve camide, Tanrı'ya olan bağlılığını, temiz kalpliliğini, sevgisini anlamadığı bir dille ifade etmek zorunda kalır.
Sayfa 110
Uyanır bakarız ki yatağımızda yanımız hep boş ve hep suçlu
Yastıkta ne bir sevgiliye ait saç teli, ne kapıda bir çift ayakkabı daha
Başkalarından kalanlarla karnını doyurmak sayılmaz mı tabiat
Bütün hayvanlar nasıl öldürür, ölüme bırakırsa en alız yavrusunu
Sevgi de öyledir, bırakıverir sizi doğurduğu an gecenin kuytusuna
Armstrong, yanına aldığı taşlara karşılık uzay ağacının ağırlığını dengelemek için ayakkabılarını çıkarır ve Ay'da bırakır!
Ay'da sadece Armstrong'un ayak izi değil, o izi bırakan 43,5 numara ayakkabıları da durmaktadır. Yani Dünya'ya dönerken bir Türk gibi davranmış ve ayakkabılarını kapıda çıkarmıştır. Diğer astronotlarda aynı hareketi yaparak ayakkabılarını Ay'da bırakmışlardır.
Onca sanat eserindeki romantizmi bozmak istemem ama, Dünya'nın giriş kapısındaki Ay, aslında tıpkı bir ayakkabı dolabı gibidir!
Ne var ki, Türkiye'de, bir camiden içeri girerken kapıda bırakılan sadece ayakkabı değildir. Tıpkı ayakkabı gibi, Türk milleti anadilini de mabetlerinin dışında bırakır!.. Ve camide, Tanrı'ya olan bağlılığını, temiz kalpliliğini, sevgisini anlamadığı bir dille ifade etmek zorunda kalır. Oysa, dünyanın neresinde olursa olsun, bir kültürün anadili, o toplumun çıplak ayağıdır. O denli temiz ve o denli bedeninin ayrılmaz bir parçasıdır. Anadilinden farklı, hiç anlaşılmayan bir dille Tanrı'ya kalbini açabildiğini sanmak, dışarıda bırakıldığı sanılan ayakkabıyı aslında ruha giydirip mabetten içeri girmekten başka bir şey değildir.
Sayfa 110 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Uyanır bakarız ki yatağımızda yanımız hep boş ve hep suçlu
Yatakta ne bir sevgiliye ait saç teli, ne kapıda bir çift ayakkabı daha
Sayfa 18 - SEL Yayıncılık, 2013, 3. Baskı, Mayıs 2014Kitabı okudu