Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizim yurdumuz, hem de insanımız, bir bakıma, mürekkep yalamışların geriliği ve yanlış tepkileriyle, hâlâ Ortaçağ'ın çukurları içindedir. Başkalarını yeni amaçlara alıp götüren sağduyu, bilinç ve hoşgörü, bizimkilerin kabuğuna neden işlemiyor? Cahallıklarından, kapkara cahallıklarından." Okuma yazmaları olduğu halde okumadıklarından! Sanattan, kültürden gıda almadıklarından! Aldıklarını eritemediklerinden! Koşullan- mışlar çağ gerisi tersliklere, küçük bencil rahatlıklara, çıkarlara; bir türlü kurtulamıyorlar.
Kürdistan, yaklaşık 100 yıldır, kelimenin en açık anlamıyla bilfiil savaş coğrafyasıdır. İran, Irak, Suriye ve Türkiye devletleri tarafından bölünen bir toprak parçasında, halkın birlikte yaşama arzusuna çekilen sınırların, güvenlik setlerinin yanı sıra, zorlu iklim ve doğa şartları altında yaşam mücadelesi veren ve çeşitli dışsal ekonomik sıkıntılara göğüs germeye çalışan Kürtler için geride bıraktığımız yüzyıl, tam bir felaketler yüzyılıdır... Kaplumbağalar da Uçar filmi, savaş mağduru olarak çocuk bedenleri tüm çıplaklığıyla izleyenlerin karşısına diker: "Alın size savaş, alın size insanların yaşam alanları, alın size gasp edilmiş özgürlük!" der. Bir çığlığın yırtıcılığında yüklesen bu söylemi filmin başlıca çocuk karakterlerinin eksik uzuvları üzerinden de değerlendirmek mümkündür. Kaplumbağalar da Uçar, sınırda kopmuş ayakların, kolların, ve bu eksikliklerle yine de umudu yitirmeden yaşamaya çalışmanın filmdir. Bu sebeple coğrafyanın en büyük gerçekliği olan mayınlar yüzünden sakat kalmak, işgal nedeniyle tecavüze uğramak gibi insanlığın hiçbir hal ve şart altında razı gelemeyeceği vahim durumlar, filmin de yeniden yaratılan yegane görsel-işitsel materyali olarak karşımıza çıkar.
Reklam
Bizim yurdumuz, hem de insanımız, bir bakıma, mürekkep yalamışlarının gerilikleri ve yanlış tepkileriyle, hâlâ ortaçağın çukurları içindedir!
Filmin Künyesi
Filmin Adı: Kusilekaniş Ditwanin Bifırin (Kürtçe) Kaplumbağalar da Uçar (Türkçe) Turtles can fly (İngilizce) Yapımcı, Senaryo, Yönetmen: Bahman Ghobadi Dil: Kürtçe Süre: 95 Dakika Yapım: 2004, Irak-İran Oyuncular: Avaz Latif (Agrin), Soran Ebrahim (Sattelite), Saddam Hossein Feysal (Pasheo), Hiresh Feysal Rahman (Hıngaw), Abdol Rahman
Kaplumbağalar da Uçar başlığında karşımıza hiç beklenmedik bir imgelem çıkıyor: Umutla ilişkilendirilmiş ölüm temayülü... Tahammül edilmesi olanaksız haldeki bir dünyanın çocukları bu film ve aynı başlık altında görece ikiye ayrılmaktadırlar: Bir yaşam biçimi olarak direnmenin estetiğini bilinçdışı etkenlerin tetiklemesiyle benimseyip bunu gündelik hayatın tekdüzeliğine sindiren ve yaşamaktan başka çaresi olmadığı için 'umarsızca' hayatta kalmak adına çaba sarf edenler ile bitkinlik ve bezginliği daha fazla tahammül edilemez bulmanın getirdiği 'yeniklikle' hayat karşısında son kozunu oynama 'umudunu' sürdürerek intiharlı bir sona hazırlananlar. Film bu minvalde yaşamak ile felsefi bir sorun olan kendini öldürmenin açığa vurulduğu iki sorunsala birden çözüm bulma derdine düşmeden izleyenlerin zihninde üçüncü bir tartışma konusu var etmektedir: Bireyi 'özgürlük' çıkmazından kurtarabilecek tek şey ölümdür!
Kaplumbağalar da Uçar (2004)
Bahman Ghobadi sinemasının olduğu kadar Kürt sinemasının ve dahası dünya sinema literatürünün kuşkusuz gerçekçiliği Bahman Ghobadi sinemasının olduğu kadar Kürt sinemasının ve dahası dünya sinema literatürünün kuşkusuz gerçekçiliği ve çarpıcılığı bakımından etkisi uzun süren en önemli film çalışmalarından biri, yönetmenin 2004 yılında Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesi sonrasında Irak Kürdistanı'nda çekilen ilk film olma özelliği taşıyan Kaplumbağalar da Uçar adlı uzun metraj kurmaca filmidir.
Reklam
İnsanların evlerini iguanalar ya da kaplumbağalar -ki bakımları çok daha kolaydır- yerine tüylü etoburlarla doldurmalarının tek sebebi, sürüngenlerin bize asla veremeyecekleri bir şeyi memeli hayvanların sağlıyor oluşudur: Duygusal tepki verme yeteneği. Köpekler ve kediler, içinde bulunduğumuz duygu durumunu kavramakta herhangi bir güçlük yaşamazlar ve biz de onların duygusal durumunu kolayca anlarız. Bu bizim için son derece önemlidir. Kendimizi ne kadar rahat hissedersek, bu yeteneğimizle birlikte hayvanlara o kadar çok ilgi gösteririz.
Sayfa 120 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Abbas Kartal …!
«Umut kalacağına emek kalsın Abbas Kartal! Bakarsın ummadığın yerden bir em çıkar... Olur ya...»
İmzamı atarım :)
Vali­leri kaymakamları, vali kaymakam olacakları, saylav bakan olcakları, kıçı kırık müdürleri, müdür olacakları, işçi ve köylü­ lerin denetimi altında, on sekiz, yirmi ay kurs göstereceksin! Vereceksin ellerine sapanı, sürecekler. Vereceksin orağı, biçe­ cekler. Ondan sonra da, al şu iki çuval buğdayı, yükle eşeğe, pa­ zarda sat gel, deyeceksin. Eşeğin taze sıpasını da köyde bıraka­ caksın. Eşek yıkılacak yollarda, çamura çökecek; yeniden yük­ leyecek. Kimse yardım etmeyecek. Kendileri yapacaklar. Bunu yapamayanlar devlet gemisinde ne dümen tutabilir, ne kürek çekebilir!
Merdin yakası namerdin eline geçmiştir! Bağlar gitmiş­ tir!.. Habarınız olsun...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.