İçerden bir ses Nesrin'i çağırdı. Nesrin izin isteyip içeri koştu. Dr. Hasan arkasından karbeyaz gömlekli ve başörtülü Nesrin'e baktı. Koşmuyor sanki akıyordu. Faruk'un yanına oturdu, elini dostça omuzuna koydu: "İnsanların hallerinden anlayan bir doktor olarak teşhisimi söylüyorum: Bu harika kız seni seviyor." "Doktorcuğum, bu teşhisinde de yanılıyor olmanı dilerim." "Neden?" Faruk'un sesindeki şakacı ton birden kayboldu: "Çünkü er-geç cepheye gideceğim ve dövüşeceğim. Arkamda benim yüzümden acı çekecek birini daha bırakmak istemem. İstanbul'da annemi bıraktım. Bir annem yeter.."
Sayfa 259 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
1984
Yerminci yüzyılın başlarında, nerdeyse bütün okuryazar insanların aklında, son derece zengin, insanlara boş vakit sağlayan, düzenli ve verimli bir geleceğin toplumu düşü-cam, çelik ve karbeyaz betondan oluşan patlak, pırıl pırıl bir dünya - geçmekteydi....
Sayfa 219 - can yayınlarıKitabı okudu