YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni, bir kavganın güzelliğinde sevdim. Bitmedi daha, sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek. Ne dudaklarda yarım şiirler Ne solmuş aşk ve deniz Uçurumlarda direnen güller Törenlerle yakılmıyordu henüz Dimdik ayaktaydı bitimsiz coşkular Bazen aşılmış Bazen aşılmak üzere O serdengeçti yaralı tutkular. Bir deprem çağının birdenbiresinde Önce görevler silahlandı önümüzde Sonra kurallar ve kapkara baskılar Kesildi sanki sözlerin soluğu Türküler yetişmez oldu ahlara İşte içlenmenin o en içli anında Yalnızca sen kaldın kollarımda Yalnızca sen Dağlı çiçeklere döndü gözlerin Hep mutluluk açtı kırlarımda. Su ve ateş çağındaydı soluğumuz En umutsuz geceyarılarında En ıssız yollarda bırakıldık hep Yıkılmadık Günün bir yüzünde avuçlarken güneşi Bir yüzünde yeniden düştük toprağa Korkmadık Yüreğimizle parçaladık en sert kayaları Filizlenip uzandık dostluğun gökyüzüne En bereketli yağmurları Hep kendi soluğumuzla yarattık. Aşk demişti yaşamın bütün ustaları Aşk ile sevmek bir güzelliği Ve dövüşebilmek o güzellik uğruna İşte yüzünde badem çiçekleri Saçlarında gülen toprak ve ilkbahar Sen misin seni sevdiğim o kavga Sen o kavganın güzelliği misin yoksa. Bir inancın yüceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim Bin kez budadılar körpe dallarımızı Bin kez kırdılar Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz Bin kez korkuya boğdular zamanı Bin kez ölümlediler Yine doğumdayız işte yine sevinçteyiz. Bitmedi daha sürüyor o kavga Ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.
Sayfa 5 - ADNAN YÜCEL
" Yaralarımı tek başıma sarmaktı oysaki hep gülüşlerim. Ama onlar, mutluluk dediler buna... "
Reklam
Bir rivayet…
Rivayete göre; Tanrı Adem’i yaratmaya dilediği zaman, melekler yeryüzünün her yerinden birer örnek toprak toplayarak göğe çıkarır veya Mekke ile Taif arasında bir yere bırakırlar. İyice karıştırılan toprak üzerine kırk gün ya da kırk yıl hüzün yağmurları, ardından da bir gün ya da bir yıl mutluluk ve sevinç yağmurları yağdırılır...”
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Aşksız ve paramparçaydı yaşam Bir inancın yüceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim Bitmedi daha sürüyor o kavga Ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek Ne dudaklarda yarım şiirler
Mutluluk ve mutsuzluktan daha bulaşıcı bir şey yoktur heralde.
Dıştaki hiçbir şeyin kalıcı olmaması, Tanrı'nın bize büyük bir hediyesi aslında. Güllerin solması, gençlerin yaşlanması, güçlünün zayıflaması, annelerin, babaların ölmesi... Tanrı dıştaki her şeyin bir gün gitmesini sağlayarak, bizi, içimize bakmaya, değer verdiğimiz, arzuladığımız şeylerin, dış dünyadaki gölgelerini değil, içimizdeki asıllarını bulmaya zorluyor. Örneğin mutluluk. Mutluluğun dışımızdaki gölgelerini değil, içimizdeki aslını bulmamızı istiyor ki, mutluluğumuz gerçek ve kalıcı olsun.
Sayfa 53 - Artemis Yayınları
Reklam
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.