Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın Azerbaycan Seferleri
❝ Müslümanların ikinci halifesi olarak göreve başlayan Hz. Ömer, fetihlerin devamı için 634'te Sasani Devleti sınırları içerisine ordu sevk etti. 636'da Kadisiye adlı yerde iki taraf arasında şiddetli bir savaş meydana geldi. Alban hükümdarı Cavanşir de destek amacıyla Sasani ordusuna katıldı ancak sonuçta zafer İslam ordularının oldu.
Ashâb-ı kiram Şam'ı fethettiklerinde Hz. Ömer'le Hz. Osman da oraya teşrif buyurmuşlardı. O zaman hiçbir sahâbe İbrâhîm'in (a.s) kabrine varmadı (ziyaret etmedi). Mezarı üzerinde türbe de yoktu. Emevî ve Abbâsî halifeleri döneminde de böyle devam etti. Ancak hicrî V. asrın sonunda Hristiyanlar Şam'ı zaptettiklerinde İbrâhîm Halil'in (a.s) kabri üzerine bugünkü binayı yaptılar. Şam tekrar İslâm devletinin eline geçtiğinde Müslümanlar bu binayı mescid edindiler.
Sayfa 49 - İşaret Yayınları - et-Tevessül ve'l-Vesîle, İbn TeymiyyeKitabı okudu
Reklam
Cihanşümûl Bir Şefkat ve Merhamet
Hayrat ve hasenätta görüldüğü gibi Osmanlı da şefkat ve mer- hamet, hayvanlar ve bitkilere kadar uzanmıştır. Hayvanları ve bitkile ri himayede bütün Osmanlılar, adeta bu hususta kurulmuş mevhum bir müessesenin gönüllü üyesi gibidirler. Ez-cümle: a. Hayvanlara haddinden fazla yük taşıtmak känûnen yasaklanmıştır. Zabıta kuvvetleri bu yasağı ihlal
Sayfa 507 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
"Yine Ubade b. Samit Muaviye’nin belalılarındandı. Filistin’de bir süre kadılık yaptıktan sonra Şam’a yerleşmişti. Şam çarşı­larında uygulanan şeriata uymayan ticareti ve dolaylı faizleri şiddetle eleştirdi. Çarşıda dolaşıp şarap ticareti yapanların kır­balarını delik deşik ediyordu. Ümeyyeoğullarının yönetimdeki kusurlarını açığa çıkarıyor ve bunları herkesin içinde dillendi­riyordu. Muaviye onu da Medine’ye gönderdi. Osman kendisine niçin böyle davrandığını sorunca: “Yaratana isyan edene itaat yoktur” diye cevap verdi. Ammar b. Yasir ise Medine sokaklarında Osman’ın aleyhine propaganda yapıyor ve halkı örgütlemeye çalışıyordu. Kaynak­larda Ammar’ın “Osman’ı öldürdüğümüz gün, Osman kâfirdi” dediği nakledilmektedir. Osman’ın kanının helal olduğunu söyleyenlerden birisi de İbni Mesud’tur. O daha Kufe’deyken Osman’ın uygulamalarına şiddetle muhalefet ediyordu. Osman’ın dini ve ibadetle ilgili yan­lış uygulamalarını herkesin içinde dile getirirdi."
Sayfa 151 - manaKitabı okudu
Hz. Nûh
Kavmi, O’nunla alay ediyor, üzerine toprak atıyor ve O’nu dövüyorlardı. Hattâ bayılıncaya kadar boğazını sıktılar, öldü sandılar. Ayıldığı zaman: “Ey Allâh’ım! Beni ve kavmimi bağışla. Çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.” dedi. Hazret-i Nûh’a kavminden çok az kimse îmân etti. Oğullarından Sâm, Hâm ve Yâfes îmân etti. Diğer oğlu Ken’an ise îmân etmedi. Kavmi O’na, peygamberliği boyunca çok hakâret ve işkence etti. Nûh -aleyhisselâm-, kavminin yaptıklarına 950 sene tahammül gösterdi. Nihâyet eziyetlere tâkat getiremeyince Cenâb-ı Hakk’a acziyetini arz etti.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
207 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.