Şu fıkrayı belki çoğunuz biliyorsunuzdur. İki adam tartışıyormuş.Biri öbürüne diyormuş ki: -Allah isterse deveyi iğnenin deliğinden geçirir, deveyi küçültür küçültür iğnenin deliğinden geçirir. Öbürü itiraz etmiş: -Hayır, demiş, bence deveyi küçültmez, iğnenin deliğini büyültür, bu işi öyle yapar. Deveyi mi küçültür, iğnenin deliğini mi büyültür noktasında bir türlü anlaşamıyorlarmış. Derken, oradan geçen birinin hakemliğine müracaat etmek istemişler. Hangimiz haklıyız, diye sormuşlar. O adam demiş ki: -Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirmeyi murad ederse, ne deveyi küçültür, ne iğnenin deliğini büyültür; o deveyi o delikten öylece geçirir. Günümüzde müslümanların yaptığı tartışmalar sık sık bu fıkrayı hatırlatacak mahiyette sürdürülüyor.
Sayfa 19 - AkabeKitabı okudu
Dünyada, en aç insanın fotoğrafını çeken foto muhabiri altın madalya ile taltif edilirken, fotoğrafı çekilen aç bebeğin sırtından para kazanabilen becerikli gazeteciler tebriklere boğulurken, aç insanların kendi halleriyle baş başa bırakılmasında bir bozukluk olsa gerek.
Reklam
İnsanlar birbirini çok geç tanıyor, sence de öyle de­ğil mi?
"Hiçbir şey boşlukta sallanmamaktadır, her şey, bütün nesneler yaratılışlarındaki amaca doğru yürüyüp gitmektedirler: kara gecede, kara taşın üstündeki kara karıncanın kıpırtısı bile denetim altındayken som bilinç olan insanın-elbette insan'ın-kendini denetimden uzak sayması mümkün müydü? Mümkün müdür? "
. (...) boşuna olamazdı, hiçbir şey boşuna olamazdı, boşuna değildi, sebepsiz, yersiz değildi... .
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.