"Özlem mi? Neyin özlemi?" "Egemen olmanın."' "Egemen olmanın mı?" " Evet. Kendime ve acıya egemen olmanın."
Sanki arkandan geliyorlarmış gibi, tüm vedalaşmaların önünden yürü!
Reklam
Oturuyor ve bir şairi okuyorum. Salonda pek çok insan var, ama farkına varılmıyor. Kitapların içindedirler. Bazen uyuyan ve iki rüya arasında sağından soluna dönen kimseler gibi, yapraklar arasında kımıldıyorlar. Ah, kitap okuyanlar arasında olmak ne güzeldir. İnsanlar, niçin hep böyle değiller? Birinin yanına gidip hafifçe dokunabilirsin: Hiçbir şey duymayacaktır. Ayağa kalkarken yanındakine bir parça çarpar ve özür dilersin, sesin geldiği yana bakar, başını kaldırır, ama görmez seni ve saçları uyuyan bir insanın saçları gibidir. İnsan için ne hazdır bu. Oturuyorum ve bir şairim var. Ne talih!
Aynı mutluluğu yaşayan iki insan, birbirini çabuk bulur.
Yalnızlığınızı sevin ve önünüze çıkardığı acıları, yakışık alır sızlanışlarla göğüslemeye çalışın.
Ama yine de mümkün olur benim için, sanki her bir şarkıyı, içimde onun için biriktirmişim.
Reklam
Sen en sessiz vatansız, artık dünyaya uğramayan: Her kullanım için fazla ağır ve büyük. Ağlarsın fırtınada. Bir arp gibisin her çalmaya kalkışanı parçalayan.
Ey melek, hem çağırsam da! Gelmezsin. Çünkü benim çağırışım, hep direniş doludur; böyle güçlü akıntıya karşı yürüyemezsin. Bir gerilmiş kol gibidir çağırışım.
Bizlere gereken yalnızlıktır, büyük, içsel bir yalnızlık. kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.