Yapabiliyorsanız, iyi şeyleri övün yapamıyorsanız bari görmezden gelin...
Rıfat Ilgaz'ın oğlu, şairi ilk görüşte tanıyor...
Henüz altı yaşındaki oğlu Aydın'ı gezdirmek için Beyoğlu'na getiren Rıfat Ilgaz, yolda Orhan Veli'yle karşılaşır. Biraz şakalaşırlar, çoğunlukla da Nurullah Ataç'a takılırlar. Bir ara yere çömelerek Aydın'ın saçlarını okşar Orhan Veli. Çekingen bir çocuk olmasına karşın hiç yabancılık çekmemesine şaşıran babası: "Bak Aydın! Bu amca var ya, bu amca..." diye onları tanıştırmaya çalışırken Aydın konuşur: "Orhan Amca" Her ikisi de şaşırır, altı yaşındaki çocuğun Orhan Veli'yi tanımasına. Hayatında ilk kez Beyoğlu'na gelen bu çocuk, daha önce de O'nunla tanışmış olamazdır. Ama iş sonradan anlaşılır: "Demek tanıyorsun haa! Çok güzel! Peki nereden tanıyorsun?" "Doğan Kardeş'ten!" Gerçekten de Doğan Kardeş dergisi, La Fontaine'nin şiirlerini çeviren Orhan Veli'yi 'Orhan Amca' ismiyle tanıtmış ve bir de resmini yayımlamıştır. Sonuç olarak Orhan'ı bilen Aydın, Veli'yi de o gün öğrenir.
Reklam
Mezhep
Şu halde netice itibariyle: a-İslâm hukukuna göre, müctehid olmayan her müslümanın, bir ibadet, bir iş, bir amel yaparken, dört mezhebden birine uyması lazımdır. Hanefi, Mâliki, Şafi'î ve Hanbelî mezheblerinin dışındaki müctehidlerin mezhebleri tasnif edilmemiş ve hükümleri günümüze kadar muntazaman intikal etmemiştir. Bunun için ulema,
Sayfa 217Kitabı okudu
Şeyh Galib’in, “Güm güm öter âsmân sadâdan/Güm-geşte zemîn bu mâcerâdan” beytinde gök gürültüsü ilk mısrada “güm güm” kelimeleriyle taklit edildiği gibi ikinci mısraın ilk kelimesi olan ve “kaybolmuş” mânasına gelen “güm-geşte”nin ilk hecesi de gök gürültüsünü hatırlattığı için gizli ve sanatkârane yapılmış taklidî âhenge bir örnektir. Nâmık Kemal’in “Vatan Kasidesi”ndeki, “Hakk’a doğru duralım er kişi niyyetine!” mısraındaki “er” kelimesinin uzunca okunması, cenaze namazı kıldıran imamın sesini andırmaktadır. Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi” şiiri de âhenkli ifadenin güzel bir örneğidir: “Artık demir almak günü gelmişse zamandan/Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan”. Burada şair bir geminin kalkışını, demir alışını aruz vezninin de yardımıyla okuyuculara derinden hissettirmektedir.
Sen aklıma düşünce ne güzel heceliyor Bir kekeme dört kitabı Sen aklıma düşünce bendeki tuhaflıklar Bir bir yok oluyor, bitiyor bendeki bu yabani başkaldırış Toplanıp dert ediniyorlar ülkeyi konken oynayan kadınlar Sen aklıma düşünce bir kuyunun içinde Yusuf’a mektup geliyor kör olmamış babası Ve anlıyor “bir ülkeye hükümdar olacak” güzel yüzlü o çocuk Sen aklıma düşünce Diyarbakır Radyosu “Sarı Gelin” çalıyor Sen aklıma düşmüşsün, ben içine türkünün"
İnsana iyi gelen cümlelerden…
Umutsuzluk bataklığından çık… Sana hayr gelmeyecek olsa Ramazan’a yetişemezdin. Allah sana mühlet verdi ki merteben yükselsin…
Reklam
1.000 öğeden 491 ile 500 arasındakiler gösteriliyor.