Ârifler kendisinin daha iyi olduğunu ispat için
bahaneler üretmek yerine, herkesten daha kötü olduklarını idrâk için sebepler bulmuşlar.
Kendilerinden yaşlıyı görünce "Benden çok sevabı vardır" deyip hürmet etmişler; genci görünce "Benden az günah işlemiştir" diyerek sevgi duymuşlar.
Kendilerinden çok bileni görünce "Bu zâtın ilmi var, kendini kurtarır" demişler; câhili görünce "Bu bilmez, Allah onu bağışlar' diye düşünmüşler. Hatta bir kâfir görseler, "Ola ki Cenâb-ı Hakk ona iman nasip ediverir de bü-
tün günahlarına tövbe eder ve bağışlanmış olarak huzur-u ilâhiye varır, benimse son nefeste ne halde olacağım belli değil" diyerek akıbetlerini dert etmişler.
Tur dağında Hz. Musa’nın duâsı üzerine yüce Allah, Hz. Harun’a da peygamberlik verdi. Çünkü Hz. Harun’un dili daha fasihti. İki kardeş peygamber Mısır’da buluştular. Allah’ın emri ile Firavun’a gittiler. Firavun, Hz. Musa’yı karşısında görünce onun özür dileyeceğini zannetmişti. Hz. Musa: “Ey Firavun, ben âlemlerin rabbinin peygamberiyim. Allah’a
“ Bismişah-Bismişah- Bütün Yaratılmışlara Eyvallah
Tanrı’nın verdiğine, bolluğuna, şefkatine huuu
Taşsın dökülmesin, yensin tükenmesin, bu bitti yenisi üretilsin
Üretenden, çoğaltandan, getirenden götürenden, kotarandan, yiyenden, içenden herkesin hizmetinden Tanrı razı olsun.
Ahd için, aman için, yaşam için, son nefeste iman için, zorlukların umarı için...
Devam-devlet, nasip-i cennet, sofraya bolluk, gidenlere sevgi, kalanlara selamet.
Tanrı’nın rızası için; Canlara, Erenlere, Dostlara huuuu”
Allah Teâlâ'dan dünya ve ahirette bizi affetmesini, bize afiyet vermesini, tazarru(kalp kırıklığı) ve hüzün ile zikre devam etmeyi, niyetlerimizde ve diğer hallerimizde tam bir sıdk ve ihlas üzere olmayı istiyoruz.
Seçilmiş olan Peygamber Efendimizin(s.a.v) hürmetine ve istikameti ve son nefeste iman ile güzel bir halde dünyadan ayrılmayı istiyoruz.
Âmin, ey dua edenlerin duasına icabet eden Allahım!
insanlar arasında mü'min ve müslüman sayılmak yetmez, hatta belli bir süre salih kişi olarak yaşamış olmak da kâfi gelmez. O imanda sebat edip, güzel bir sonla gitmek, yani son nefeste iman ve güzel amel ile Allah'a kavuşmak lazımdır.