Gelgelelim, bu sonu gelmez diyalektik
ilişkide iki partner arasındaki denge değişir.
Çocukluğun erken döneminde, kişinin
bağımlı olduğu grubu seçme özgürlüğü, eğer
varsa bile, çok azdır. Belli bir aile, çevre, yöre,
sınıf ya da ülke içinde doğarız. Sorgusuz
sualsiz belli bir ulusun ya da sosyal olarak
kabul edilmiş iki cinsiyetten birinin üyeliğini
üstleniriz. Yaş ilerledikçe, yani artan eylem
becerileri ve kaynakları toplamına sahip
oldukça, tercih şansı genişler; bazı
bağımlılıklara belki meydan okunup onlar
reddedilirken, ötekiler gönüllü olarak istenip
benimsenecektir. Ne olursa olsun özgürlük hiçbir zaman tam olmayacaktır
Pek çok meslekdaşı, hatta içinde yetiştiği bütün sosyal çevre gibi, onun hayatı da, bu ardı arkası kesilmeyen amansız sınıf mücadelesiyle geçmişti. Her gün yaşamıştı bu olayları. “Sınıf mücadelesi” deyimi her şeyi doğrulamaya yetiyordu zaten.
Fakat yalnızlık ille de acı çekmek anlamına gelecek diye bir şey yok. İnsanların yakınlığı ve sosyal çevre bana gerçek yalnızlıktan daha fazla acı verdi.