“Ben de cumartesiden beri sizi düşünüyordum,” dedi. Hoppala. Beni mi düşünüyor? Neden? Yüzüm belli belirsiz seyirmiş olmalı. Çok iyi etmişim tekrar uğramakla. Bana bir tür iş teklifinde bulunacakmış. Bir tür iş. Aslında iş değil. Sayılmaz yani. Ne peki?
Onunla -ücret karşılığında elbette- arkadaşlık eder miymişim? “Âşıkdaşlık değil, arkadaşlık,”