Kış, Ada’nın her tarafında yerleşebilmek için rüzgârlarını poyraz, yıldız poyraz, maestro, dıramudana, gündoğusu, batı karayel, karayel halinde seferber ettiği zaman; öteki yakada yaz, daha pılısını pırtısını toplamamış, bir kenara, oldukça mahzun bir göçmen gibi oturmuştur. Gitmekle gitmemek arasında sallanır bir halde, elinde bir pasaport, çıkınında üç beş altın, bekleyen bu güzel yüzlü göçmen tazeyi benden başka bu Ada’da seven hemen hiç kimse yoktur, diyebilirim. –Övünmek için değil-
''Karadeniz'de her gördüğün şeyin, her işittiğin, kokladığın şeyin bir rengi vardır. Güneyden esen yel sarıdır. Nasıl sarı ? Uçuk sarı ! Lodosla keşişleme, ikisi de güneyden estiği için sarıdır, ama sarılıkları arasında bir ayrıcalık vardır. Van Gogh, sarının üstünde boşuna durmamış ! Sarıyla yalnız mevsimi, buğday tarlalarını değil, kendini de anlatmış !''
Sayfa 133 - Çınar YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
1
VAR GİT YOLUNA KAPTAN Kaptan al limandan demirini, bekleme beni gemine. Ben yorgunum kaldıramam denizleri, deryaları. Aşkın yorgunuyum, yaşamın yorgunuyum, düşüncelerimin yorgunuyum kaptan… Anlatmak istediklerim var daha benim. Kaptan sen var git deryalarına bekleme beni. Yorgun yüreğimle geçmem gereken fırtınalarım, ıslanmam gereken yağmurlarım var… Beni bekleyen düşüncelerim var kaptan. Olgunlaşmamış fikirlerim, yarım kalmış hayatım var benim. Kaptan demir al, bekleme beni. Seyretmem gereken yıldızlar, çekmem gereken hasretler var. Kavrulması gereken ateş üstünde bir kalbim var benim. Yangınlar içinde dinlemem gereken şarkılarım, türkülerim, şiirlerim var. Henüz dalıp içinde kalmam gereken bir hüzün bulutum var benim. Sen var git deryalarına açıl kaptan, gelemem ben. Benim de demir alıp açılmam gereken hüzün ve keder denizlerim var. Gezmem gereken başı dumanlı dağlarım, yıkanmam gereken çağıl çağıl ırmaklarım var. Duymam gereken sevgili kokusu, ısrarla umut ettiklerim var. Hasret yangını içinde sevmem gereken kavuşma ihtimalim var benim. Yanlış anlamadın kaptan, sevmem gereken kavuşma ihtimalim var. Kavuşmayı beklerken, kavuşmaktan daha çok kavuşma ihtimalini sevmişim ben. Var git yoluna kaptan, var git, açıl denizlerine. Benim açılmam gereken dev dalgaları olan bir hayatım var. Daha esintisine dayanacağım yıldız, karayel, keşişleme rüzgârlarım var. Dolunay gecelerinde yürümem gereken yollara, yorgunluğumu tohum serpen bir çiftçi edasıyla serpmelerim var. Seher vakitlerinde el açıp, Allah’a dualarım var benim. Sessizliğimle Dans/
Tasvir...
Kış, Ada'nın bir tarafında yerleşebilmek için rüzgarlarını poyraz, yıldız poyraz, maestro, dramudana, gündoğusu, batı karayel, karayel halinde seferber ettiği zaman; öteki yakada yaz, daha pılısını pırtısını toplamamış, bir kenara oldukça mahzun bir göçmen gibi oturmuştur. Gitmekle gitmemek arasında sallanır bir halde, elinde bir pasaport, çıkınında üç beş altın, bekleyen bu güzel yüzlü göçmen tazeyi benden başka bu adada seven hemen hiç kimse yoktur, diyebilirim.
Bahtimda bir karayel , gönlümde bahar soldu. Derunu götürdü sel ,eski dostlar el oldu. Gün batmış ,güneş kayip kaygılı gönül yurdu , Ecilimdir sensizlik, yürek korkuyla doldu.
Sayfa 107 - Timaş yayinlariKitabı okudu
En kötüsü, kötünün de kötüsü okuyup satılmış adamlar...
Sayfa 83 - ÇınarKitabı okudu
Reklam
227 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.