Bugün 27. yaş günüm. Her yaşın bir öğretisi var. 27'nin öğretisi ise; 27'den önce her şeyi çok komplike (karmaşık) düşünüyor olmamdı. Oysa her şeyi, öncelikle en basit haliyle düşünmek gerek. Basitliği kavramadan, ayrıntılar ile mücadele edemem. Ve birde, artık çorbaya ekmek banmayı seviyorum.
"Namaz kılın" dedik, "Bizim kalbimiz temiz" dediniz. "Krediden faizden uzak durun" dedik, "Başka yolu yok" dediniz. "Fakiri doyurup yoksulu gözetin" dedik, "Benimle mi kazandı" dediniz. "Eşcinsellik sapkınlıktır" dedik, "Kimsenin cinsel tercihine
Reklam
Puanlama Konusu
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
ün dün son videosunu izledim arkadaşlar.Bakış açısına saygı duyduğum ve çok daha başarılı olacağına inandığım bir gerçek okur kendisi.Ne yazık ki okurlara Youtube de ekmek yok.Keşke arkadaşını kışkırtsaydı dediğim biri.Benimde son zamanlarda kafama taktığım bir konuya değinmiş videosunda. Video linki.youtu.be/7apkqW7C3q0 ve
Lütfen 5 dakikanızı ayırır mısınız?
Hayatımın en zor günlerinden birini geçirdim bugün. Ama sokaktaki canların yaşadığı şeylerin yanında bizim zor günlerimiz ne ki! Hiçbirimiz arabanın arkasına bağlanıp ciğerimiz patlayana kadar koşturulmadık mesela. Hiçbirimiz ''aa birisi bize yemek koymuş'' umuduyla sevinip zehirlenmedik. Hiçbirimiz kımıldamayalım diye kemerle
Ekşi, küflenmiş bir ekmek gibi kokuyor bu şehrin koltuk altları Köpeği vurulmuş bir çoban sessizliğine gömülmüş gibi oluyor bu saatlerde. Herkes kendi ihanetine dönüyor ve herkes bir 'kes' arıyor 'kes' sizliginde! Kocaman adamlar ve kadınlar , kahkahalarında saçları daha yeni örülecek kıvama gelmiş kızları ,önce doğurup sonra boğuyorlar.... ..Feridun urfa ..
Nasip Eskiden oturduğumuz apartmanın ön bahçesine lale soğanları diktiler. Rahmetli apartman görevlimiz, onca işinin arasında bu laleleri de kendine iş edindi. Biz birinci katta oturuyoruz ve ön bahçeye hâkimiz o zamanlar. Her gün defalarca gidip bakıyor soğanlara, suluyor, etrafındaki otları ayıklıyor, çocuklara “üstüne basmayın sakın” diye tembihliyor. Onun o ilgi ve heyecanına apartman sakinleri de kayıtsız kalmadı, hepimiz pür heyecan lale bekler olduk. Gelip geçerken ister istemez önce lale soğanlannı gözlüyoruz, hepimiz önce lalelerden bahsediyoruz. Velakin laleler çıkmadı. Biri ikisi çiçeklenecek gibi oldu, onlar da vazgeçti. Gözünün içine baktık ama olmadı. Birkaç gün sonra bir pazar sabahı sıcak ekmek almak için dışarıya çıktım. Dönüşte, apartmanımızın hemen dışında, kapının önünde, kaldırım taşlarının arasından çıkmış muhteşem bir kır çiçeği gördüm. Olmaz böyle güzellik, sağı taş, solu taş, bulduğu küçücük bir boşluktan salmış başını. Kaldırıma oturup sıcak ekmeğimi yerken izledim o güzelliği. İnsan bir şiir yazabilir bu duruma ya da güzel bir hikaye ya da ne bileyim şöyle afîlli bir cümle. Yok, yıllardır ara ara o çiçeği düşünüp tek bir kelimede kilitleniyor aklım: Nasip... Ve hayatımızda biz fark etmeden ne çok güzellik açıyor kim bilir, biz hâlâ lalenin derdindeyiz... ◕‿◕ #alıntı #EvyapımıSihirliDeğnek
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.