Çocukluğum geliyor bazen aklıma, şimdi ki gibi terimler yoktu bizim zamanımız da. Çok hareketliye hiperaktif değil, fırlama denirdi. Yaramaz çocuk var ise bir doktora götür denmezdi mesela. Bunun babası da böyleydi, soyunda var bunların gibi sözler söylenirdi. Şimdi hepimiz çocuklarımızı bir çok kurumun uzmanlarına götürüyoruz. Sözüm uzmanlara değil tabiki ancak o zamanlarda anne ve babanın elinde telefon ya da sürekli uğraştığı bir sosyal medya yoktu. Çocuklar sokaklarda büyür, ayakta kalmanın inceliklerini mahalle arasında yediği dayaklardan öğrenirdi. Öyle gelip anne ve babana da söyleyemezdin. Çünkü ikinci dayağın başlangıcını hazırlardın. Mutlu olmayı çamurdan oyuncak yaparken öğrendik. Aşkı uzaktan hayalle, parayı ise çalışarak kazanma şeklinde öğrendik. Şimdi ki nesil gibi ütopik isteklerimiz yoktu. Bir gecede zengin olmak gibi mesela. Hayatımızda ki en özel günler bayram ve yıl başıydı. Yılbaşı gecesi saat 00:00'ı dansözün çıkması heyecanıyla, bayramda ise alınacak harçlık muhteşem hale getirirdi günümüzü. Üstelik şimdi ki gibi aldığımız parayı tek başımıza da yiyemezdik. Herkes toplardı parasını, bir avuç misket, bol miktarda toz leblebi yada düdük şeker alınırdı. Hiç bir şey tek yenemezdi, bizim için büyük ayıptı. Ama şuan anne ve baba olarak sadece çocuklarımızın öyle olmasını umuyoruz. Bunun için feda ettiğimiz hiç bir şey yok ne yazık ki!!!!!!!!!!!