Anne ile çocuk arasında disiplinsiz, yanlış bir ilişki oluştuğunda, mesela neyin iyi neyin kötü olduğunun bilinmediği, annenin bir gün "evet" dediğine başka gün "Hayır" dediği durumlarda, çocukta güven duygusu oluşmaz. Anne çocuğa duygu, sevgi ve genel olarak iç gerçekliği, hatta kendiyle barışık ve mutlu olmayı öğretir. Baba ise dış dünyanın gerçekliğini anlatır. O yüzden anne ve babanın yeri farklıdır.
Evlilik
Arkadaşlar; resmî evlilikte dinle ilgisi yoktur. Resmî nikah kadın hakları için onlar mağdur edilmesin.karı kocanın eşit yaşanması için tanınmış yasadır. Evlenince karı koca arasında maddi ve manevi ayrım yoktur.Hala geri kalmış toplumlarda anne ve baba kız çocuklarını miras bırakmamakta- dır.Sonra kadın erkek eşit değil ki.Hergün kadınlar şiddete uğramış toplumda yaşıyoruz.Nikahsiz yaşamak beden sömüründen başka bir şey değildir.Bazı aydın kişiler kadın kısa etektir diye sağlığında ka- dına mülkiyeti kadın üzerine kaydeder. Sonra meydana gelen çocukları kimlik veremezsiniz.Çocuk aşağılanır. Böylelikle çocuk ve kadın ikinci sınıf vatandaşı olur.Çevremde kadını sömüren adam ölünce mirasyedileri anne,baba ve kardeşleri oldu.Çok sevdiğim dediği aşığım dediği eşi perişan sokaksa kaldı. Aşk geçiçidir.Aşk bitince sevgi ve saygı yoksa herşey biter.
Reklam
Türk kültüründe kadının değeri diğer öne çıkmış medeniyetlere göre çok öndeydi. Türk kültüründe kadınlar, erkeklerle eşit bir şekilde muamele görüyor. Tek eşli bir hayat sürüyorlar ve HANIM/HATUN hitapları kullanılıyor. Kadın hükümdarlar/imparatoriçeler yetişiyor, kadınlar da savaşıyor ve aynı şekilde yönetimde de erkek kadar kadın da söz sahibi o
Çocukluğum geliyor bazen aklıma, şimdi ki gibi terimler yoktu bizim zamanımız da. Çok hareketliye hiperaktif değil, fırlama denirdi. Yaramaz çocuk var ise bir doktora götür denmezdi mesela. Bunun babası da böyleydi, soyunda var bunların gibi sözler söylenirdi. Şimdi hepimiz çocuklarımızı bir çok kurumun uzmanlarına götürüyoruz. Sözüm uzmanlara değil tabiki ancak o zamanlarda anne ve babanın elinde telefon ya da sürekli uğraştığı bir sosyal medya yoktu. Çocuklar sokaklarda büyür, ayakta kalmanın inceliklerini mahalle arasında yediği dayaklardan öğrenirdi. Öyle gelip anne ve babana da söyleyemezdin. Çünkü ikinci dayağın başlangıcını hazırlardın. Mutlu olmayı çamurdan oyuncak yaparken öğrendik. Aşkı uzaktan hayalle, parayı ise çalışarak kazanma şeklinde öğrendik. Şimdi ki nesil gibi ütopik isteklerimiz yoktu. Bir gecede zengin olmak gibi mesela. Hayatımızda ki en özel günler bayram ve yıl başıydı. Yılbaşı gecesi saat 00:00'ı dansözün çıkması heyecanıyla, bayramda ise alınacak harçlık muhteşem hale getirirdi günümüzü. Üstelik şimdi ki gibi aldığımız parayı tek başımıza da yiyemezdik. Herkes toplardı parasını, bir avuç misket, bol miktarda toz leblebi yada düdük şeker alınırdı. Hiç bir şey tek yenemezdi, bizim için büyük ayıptı. Ama şuan anne ve baba olarak sadece çocuklarımızın öyle olmasını umuyoruz. Bunun için feda ettiğimiz hiç bir şey yok ne yazık ki!!!!!!!!!!!
Ergenler ve Arkadaşları
Ergenler ve arkadaşlarından bahsedeceğiz. Ergenler için arkadaşlık ne anlam ifade ediyor, analitik yorumu ne, ergenler için arkadaşlığın işlevleri ne? Arka taştan geliyor kelime anlamı eski Türklerde savaşlarda askerler sırtlarını sağlam bir kayaya taşa yaslarlarmış, buna arka taş denirmiş, günümüzde arkadaşa evrilmiş. Arkadaşlık sözlüklerde
ÖHÖÖÖ!
Bir gün önce karlar erimeye başlamış sokak aralarında küçük göbetler [1] oluşmuştu. Çocuklar sabahları bu göbetlerin buz olmasını dört gözle beklerlerdi. “Hele bir ayaz çıksın, siz o zaman buz nasıl olurmuş.” dedi büyük çocuk. Sonra ekledi: “İpinizi, katırınızı [2] hazırlayın. Yarın katır döndüreceğiz. Bakalım kimin katırı birinci gelecek.
Reklam
167 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.