Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ADAB-I HAYAL
Yine dünya, Yine hülya. Açtım sayfamı temizine yine buraya, Ruhum rahat, düşlerim geniş, Yalanmış az evvel kaçtığım hayat. Geldim, gördüm, göçmek üzereyim, Yine baharlar, Yine hülya. Sayfalarımı karıştırdım, O zaman yine karalarım şiirlerimi güya... Bambaşka memleket benim gönlüm, Gözlerim bambaşka bir şarkı. Şu ezanın adımları peşinde, Bir çocuk heyecanlı, Gençliğimin kızgın kanatları. Açtım saatimi, Saldım semalara kanatlarımı. Bulutlar yakarsa, Aşk vurup durursa, Dualarım eşiğinde şımaran ben... AYKUT BARIŞ ÇELİK
Beşi bir yerde Tarikatçi Aşcı Dede: Süluk-ı Nakşi, adab-ı Mevlevi, aşk-ı Kadiri, teslim-i Bektaşi, teveccüh-i Halidi. Aşçıdede Halil İbrahim, Hatıralar, haz. Reşad Ekrem Koçu - Mehmed Ali Akbay, İstanbul Ansiklopedisi ve Neşriyat, İstanbul t.y.
Reklam
1- Muhammed Avvâme hocamız bu kesitte de ilim ahzetme geleneğimizle ilgili çok önemli bir noktaya temas ediyor. Malumumuz, ilim geleneğimizde ilmi üstaddan almak son derece önem arz etmektedir. Bunun sebebi -sanıldığı gibi- sadece edinilen malumatı düzgün anlamak değildir. 2- Bilakis ilim öğrenilen hocadan malumatla beraber istikamet ve maneviyat noktasında da istifade etmektir. Bu sebeple ulemamız 'ilim üfürülen bir ruhtur, yazıya geçirilen meseleler değil' diyerek bu çarpıcı gerçeğe vurgu yapmışlardır. 3- İlmi sadece kitaptan öğrenen kişi, ucu Allah Resulü (aleyhisselâm)'a varan bu mübarek maneviyat silsilesinden mahrum kalacak ve binaen aleyh ilim yolculuğunda kendisini her türlü manevi marazlardan koruyacak kalkana sahip olamayacaktır. 4- İmam Malik'in talebelerinden Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî, Muvattâ'yı kendisinde okuduktan sonra imamdan yanında bir yıl kalmak üzere izin istemiştir. Normalde öğreneceği ilmi tahsil ettikten sonra memleketine dönmesi gerekirken böyle bir izin istemesinin sebebi nedir? 5- Sebep, hocasının fiiliyatını izlemek, âdâb-ı muâşeretine bakmak ve onun bütün manevi hallerini benimseyerek adeta onunla bütünleşmektir. İlim dendiğinde sadece malumatın akla geldiği zamanımızda selefimizin ilimden ne anladığını ortaya koyması açısından çarpıcı bir örnek!
Ömer Faruk Korkmaz
Ömer Faruk Korkmaz
Yanarsan mahfî yan gel etme nâle...
Eğer oldunsa yok, erdin kemâle Budur âdâb reh-i aşk-ı visâle Duyurma âteş-i aşkı nihân et Yanarsan mahfî yan gel etme nâle....
Sevgi Metodu, Başarının Yolu…
Sevgilerin, en önde geleni, en gereklisi, en güzeli, en yücesi Allah’ü Teâlâ sevgisidir. Çünkü Allah’ü Teâlâ en güzel sıfatların sahibi, her türlü güzelliklerin mûcidi, sanii, faili ve hâlikidir. İnsan iyi ve derin düşünürse sevdiği her güzelin arkasında mülkün sahibi, âlemlerin rabbi o Allah'u zül-celali vel-cemal hazretlerini
Can Veren Pervaneler 4
Can Veren Pervaneler 4
Can veren pervaneler 4 Dünyâ zıll-i zâildir. Ona güvenen nâdimdir. Dünya kaybolucu gölge gibidir. Ona güvenen pişman olur. Erzurumlu İbrahim Hakkı S.26
Reklam
Haziranda Ölmek Zor....
youtu.be/xBp4URkG9do Hasret Gültekin’in Yorumuyla 33 Kurşun Dewrimci Şairler ölümsüzdür... Haziran Gülleri, 1. Orhan Kemal – 2 Haziran 1970 Hasan Hüseyin Korkmazgil’in 13 yıl yüreğinde taşıdıktan sonra yazdığı şiirin adıdır: “Haziran’da Ölmek Zor”. Nazım Hikmet’in ölümüyle oluşmaya başlayan dizeler, başka bir dostunun, Orhan Kemal’in
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.