Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Haysiyetsiz Müslümanların Şerefli Peygamberi 2 (Oku ve UTAN)
BENİ NADİR GAZASI (Kutsal Sürgün) Hicretin 4. Senesi, Rebiülevvel Ayı (Milâdî 625) Benî Nadir, Harun'un (as) neslinden gelen zengin ve güçlü bir büyük Yahudi kabilesi idi. Medine'ye iki saatlik mesafede Mekke yolu üzerinde sağlam kale ve hisarlarda otururlardı. Resul-i Ekrem Efendimizle, İslâmiyet ve Müslümanların aleyhinde
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
Reklam
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Alaya almak/alınmak ,hakaret dili kullanmak üzerine...
Uzun bir yazı ama faide almak sonuçta varsa bir okumak gerek.. İslâm, kardeşlik bağlarını korumak için alay etmeyi kesinlikle yasaklamıştır. Allah'a ve ahiret gününe inanan bir müminin, insanları alaya alması, eğlence ve nükte konusu yapması caiz değildir. Karşı taraf yapsa dahi İslam dini güzellik dinidir. Eğer amacımız davet metotlarını
KURAN AYETLERİ NASIL OLUŞTURULMUŞTUR? (Enfal Suresi 1. Ayet)
Sa'd b. Ebi Vakkâs'tan anlatıyor: "Bedir günü kardeşim Umeyr, şehid olmuştu. Ben de ona karşılık Saîd b. el-As'ı öldürüp kılıcını aldım. Muhammed'e götürerek, ona: "Ey Allah'ın elçisi! Bu müşriklere karşı gönlümü yatıştırdı. Bu, Saîd b. el-As'ın kılıcıdır. Onu bana hibe et!" dedim. Muhammed: "Git onu ganimetlerin içine koy, çünkü bu kılıç ne senin ne de benimdir." buyurdu. Ben de kılıcı yerine koyup geri döndüm. Ama, o sırada da kardeşimin öldürülüşüne ve kılıcımın benden geri alınışına ne kadar üzüldüğümü bir Allah bilir. Henüz biraz yürümedim ki, Muhammed Enfal suresi 1. Ayetin geldiğini söyleyerek: "Sen benim değilken bu kılıcı benden istemiştin. Ama şimdi benim oldu. Git kılıcını al, artık o senindir." buyurdu." ENFAL SURESİ 1. AYET: "Sana, ganimetlere dair soru sorarlar, de ki: "Ganimetler Allah'ın ve Peygamberindir. İnanıyorsanız Allah'tan sakının, aranızdaki münasebetleri düzeltin, Allah'a ve Peygamberine itaat edin." Kaynak: Tirmîzî, Tefsir, 8; Ebu Dâvud, Cihâd, 156; Fahreddin er-Razi, Mefatihu’l-Ğayb.
Bir dava insanının 8 düşmanı
8 DÜŞMAN ve DEFETME YOLLARI Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin 1911'de Şam Emevi Camii'nde verdiği "HUTBE-İ ŞAMİYE" ismiyle kaleme alınmış meşhur hutbesinden çıkartılan muhteşem dersler ve mükemmel bir toplum analizi var. Gelin bir kısmına hep birlikte göz atalım 1 Ümitsizlik Bu düşmana karşı "Allah'ın
Reklam
Tarihi, siyasi olaylar yığını halinde okumanın, geri bir öğretim olduğunu söylemeye hâcet yoktur sanırım. Siyasi ve içtimai olaylar, iman ve iradenin eserleridir ve öyle okutulmalıdır. Devletimizin kurucusu Osman Bey'i tanımak için en başta müşahhas olay olarak, Anadolu'ya geldikleri zaman misafir oldukları evde, Allah Kitabı önünde yatıp uyumayarak, sabaha kadar huzurunda ayakta durduklarını söylemek yeter ders değil midir? Hüdavendigâr'ın yaralı düşmana bile su vermek emeli ile Allah'a yaranmak istediği anda şehit edildiğini mânalandırmak, din ile ahlâkın kucaklaştığı ulvi bir anın tesbiti demek olmaz mı? Yine, Osman Bey'in oğluna nasihatı gibi 1. Murad'ın vasiyetnamesi de, çocuklarımızı Allah ve insan sevgisi ile dolduracak muhteşem ve eşsiz vesikalardır. Fatih'in, tarihte devir açacak fethi yaparken Hacı Bayram'ın müridi olan şeyhi Ak Şemseddin'e danışması ve istiharenin müjdesiyle bu büyük harekete girişmesi, eşi tarihte görülmüş bir iman hareketi midir? Yavuz Selim'in sırf vatan sevdasıyla henüz kanlanan kılıcı elinde kurumadan, İbni Kemal'in atının ayağından kendi üzerine sıçrayan çamuru şeref bilerek, hürmetle onu çıkarıp da kaftancı başıya verirken; “Bunu tabutuma örtünüz. Zira ulemanın atının ayağından sıçrayan çamur dahi bizim için şereftir” deyişi cihan tarihinde görülmemiş ve belki de görülmeyecek bir ilim ve ahlâk harikası sayılmaz mı?
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif Davası
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.