Mektup ve mektup
"Sevgili asker ağabilerim,
Siz olmasaydınız yurdumuzu kim kurtaracaktı. Sizin sayenizde yurdumuz güvende. İyi ki varsınız. Sizler oldukça bizler de buradayız. Sizlerin emekleri sayesinde bizler de varız. Siz olmasaydınız biz ne yapacaktık? Biz size büyüyünce yemek, giysi, mermi ve silah taşıyacağız. Sizin sayenizde biz de mutluyuz. İyi ki
İnsanlık
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği
(Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.)
(Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun.
youtu.be/A3CK21RhynY )
Duman Hanım
İyi günler. #90249311öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen genç bir arkadaşın DUMAN'lı bir öyküsünü paylaşıyorum sizinle. Umarım yorumlarınızı esirgemezsiniz. İyi okumalar.
"Çok olmamıştı gün batalı.
Soğuk olurdu o kış akşamları.
Yedi yaşıma yeni girdiğim zamanlardı.
Benim hikayem o zamanlar
Bizler yanlış eğitimin depresyona giren çocuklarıyız. Her zaman başarılı olacağımıza dair ikna edilerek büyütüldük. Çocukken bize madalyonlar ve belgeler vererek önemli biri yaptılar. Oysa büyüyünce çoğu zaman insanın umurunda bile olmadığımızı fark ettik
Çocuklarımız ve Gençlerimiz
Çocuklarımız ve gençlerimiz
Büyüdük mü bizler sanki...
Çocukken her şey ne kadar güzeldi.
Bizler büyüyünce dünyanın rengi değişti.
İnsanların da....
arkadaşlık oyunlar da mı kaldı.
Bakkala gidip de aldığımız o çikolata ve şekerlemelerin tadı da kalmadı artık...
O bakkallar da yok
Çocukken bir ağlar bir gülerdik !
Nerede kaldı şimdi o çocukluk çağında yaşananlar
Her yeri taş binalar, siteler, işyerleri aldı.
Kalmadı çocukların top oynadığı,ip atladığı, yerler...
Yarış atına döndü çocuklar okumak için koşuyorlar
Nereye okulu bitirip işe giremeden hayatının baharında solan yapraklar gibi istediği bölümleri bitirip işe başlamadan gidiyor bu dünyadan.
ESİN TARAKÇIOĞLU 📒✍️ Hayattan Esintiler
! TİKTOK TEHLİKESİ !
Çin'in yaptığı uygulama olan Tiktok, Türkiye'de 30 milyon kullanıcıya ulaştı. Bu uygulamanın aslı gizli bir casusmuş. İndirilen telefondaki resim, video, ses kaydı, banka işlemleri gibi daha bir çok işlemleri kopyalayıp Çin'e ulaştırıyormuş. Hemen uygulamayı silin ve gerekirse telefonunuza format atmanızı öneriyorum.
Aslında çok masum gibi dursa da asla öyle değil. Özellikle de çocuklar için. Küçük yaşta bu gibi sosyal medyalar çocukların zihnine girerek yerleşiyor ve ileride bunlar çok masummuş gibi algılıyor.
Bizler çocuklara ne verirsek onu çocuk alır ve o şekilde kullanmaya başlar. Büyüyünce ise ona bu büyütülenden farklı bir şey söylenince bağırıp çağırmaya başlar. Bunu 7 8 yaşındaki çocuklardan da görebilirsiniz.
Nereye gidiyoruz ? Sonumuz ne olacak ? Hiç bilmiyorum açıkçası. Bildiğim tek şey, bunların hepsinin nedeni dinsizlik, dinden uzaklaşma.
TEK ÇARESİ DE DİNE YAKINLAŞMA.
İslâm ile hayatı şekillendirme çok zor, kötü, eski, cahil gibi duruyor ama öyle değil. Dinin güzelliklerini gözler görünce eski hayatı insana asıl küfür gibi geliyor.
Şu an size sunacağım en güzel örnek ise Ramazan ayı. Ramazanda nasılız tam olarak ? Herkes hep birlikte sahura kalkar, yemeklerini yiyip akşam ezanı okunana kadar aç susuz beklenir. Neden ? Sırf Allah rızası için. Daha sonra belki iftara bir komşu, bir akraba çağırılır. Muhabbet eşliğinde yemekler yenir. Eski hatıralar anılır.
Sizler söyleyin, o huzurlu ortam her zaman olsun istemez misiniz ? Evdeki huzur artsın, mutluluk havalarda uçsun.
@_meftunokur
DEĞİŞMEK İÇİN YAŞAMAK, YAŞAMAK İÇİN DEĞİŞMEK
Hayatın bizleri sıkıştırdığı yerde kendi varlığımızı kaldıramadığımız zamanlarda söylenen, "her şeye yeni bir sayfa açma" söylemi, boş bir zırvalıktan başka bir şey değildir. Bu, benim değişimi reddettiğim manasına gelmemeli. Keza savunduğum şey, biz bir değişime maruz kaldığımızda yeni bir başlangıç yapıp önceki kişiliğimizi reddetmek
Gözlerimiz mi kör yoksa gönüllerimiz mi?
"Bireylerin davranışları büyük ölçüde içinde bulundukları toplum ve sosyal şartlar tarafından şekillendirilir. Geniş çaplı etnik nefret ve savaş şartları, daha önce hiçbir suça iştirak etmemiş ve çok iyi eğitimli bireyleri bile acımasız kasaplara dönüştürecek güce sahiptir." der Newman.
Küçük yaşlardan itibaren zihinlere zerk edilen "üstün ırk" inancı ve "ya*udi olmayan herkesin birer goim olduğu ve ya*udilere hizmet için yaratıldığı" inancı, siyonistik anlayışın temelini oluşturmaktadır. Ya*udi olmayan herkese her şeyin yapılmasını meşrulaştıran ve mübah gören bu anlayışa karşılık, bugün bizler kendi çocuklarımıza millî ve manevi ruhu aşılamayı gerçekleştirmez ve neslimizi çakalların oyuncağı edersek yok oluşumuz kaçınılmaz olacaktır. "Çocuklarınıza din veyahut milliyet öğretmeyin, onlar büyüyünce kendileri seçsinler." diyen etki ajanlarının sözlerine kulak tıkayarak neslimizi millî ve manevi bir kimlikle mücehhez kılmak mecburiyetindeyiz. Arsıza, hırsıza, namussuza "DUR!" diyecek nesilleri yetiştiremedikten sonra hiçbir şeyin övünç kaynağı olarak nitelendirilemeyeceği beyan edilmelidir.
🖋 ÇEŞME 💐
Çocukluğumdan beri cadde üzerinde yer alan hayır çeşmelerinin çokluğu hep dikkatimi çekmiştir.
Buna neden değer verilmiştir diye merak etmişimdir? Zaman geçip bizler de büyüyünce, hayır sahipleri caddeden gelip geçen susuz insanlara su ikramında bulunmak için çeşme yerine buzdolabı yerleştirdiğine şahit olduk.
İnsanın içi güzel olunca dışına yansır derler, onların içi temizdi, caddeye yansıyordu. Büyüklerimizin bu davranışını gel zaman git zaman tabiinden nakledilen şu sözü okuyunca daha da takdir etmeye başladım.
Tabiinden bazıları şöyle demiştir: " Günahı çok olan kimse, insanlara su ikram etsin, zira Allah susuz köpeği sulayanı affettiyse, susuz mümini sulayanı affetmez mi? (Kurtubi Tefsiri)
Eskiler, bağışlanmanın yolunu çoktan öğrenmişler.. Ne dersiniz biz geç mi kaldık yoksa..?