Yeni bir hayat
İsmet eşini seviyordu ama eşini sevmesi yetmiyordu. Eşiyle birlikte kaynanasını, kayınbabasını, kaynını, baldızını ve hatta hayattaki tek marifeti göbeğinde çay bardağı durdurabilmek olan bacanağını da sevmek zorundaydı. İsmet bu duruma deli oluyordu. Evde her şeye eşi karar veriyordu. İsmet'in hangi balkonda oturacağına kadar. Karşı
Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963 2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi 3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi 4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Reklam
Lise Yılları, Yarım Simit, Yarım Kalan Namaz...
Sabah ofise gelince çalışan arkadaşlarımızın birisinin masasındaki yarım simidi görünce aklıma geldi lise anıları. Yarım simitle lise anısı mı olurmuş demeyin ha, nele neler. Anlatayım efendim. 1990’lı yılların ilk yarısına denk gelir benim lisede okuduğum yıllar. ( O zaman doğan çocuklar şimdi otuzuna gidiyor ya, amanın! ) Ordu’da Teknik
Gençlik, Anılar, Dayak...
Biraz kafamızı dağıtalım mi? Gündem karışık, insanlar stresli, ekonomi.... seçimler...vatan haini!... “şu”cu-“bu”cu... ohooo say say bitmez! İşte bunlardan sebep, nasılsa iş olacağına varır deyip olacağına varmışlardan söz edelim biraz. Son zamanlarda çok güzel öykü denemeleri okuduk sitede ya hep hüzünlendik, bakalım gülümseyebilecek miyiz? Siz
“1919 Yılı Mayısı’nın 19.Günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüm: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her taraftan zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes antlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı’nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda…Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Ordunun elinden silahları, cephesi alınmış ve alınmakta…İtilaf devletleri , ateşkes hükümlerine uymaya gerek görmüyorlar. Her tarafta, yabancı subay ve görevlilerle özel ajanlar çalışmakta. Bundan başka, ülkenin her tarafında Hıristiyanlar gizli, açık, özel istek ve amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak ve devletin bir an önce çökmesi için çalışıyorlar. Durumun dehşet ve korkunçluğu karşısında, her yerde, her bölgede birtakım kişiler tarafından bu duruma karşı kurtuluş çareleri düşünülmeye başlanmıştı.” •Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bütün İstiklal kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.🇹🇷🇹🇷
90 lar ve çocukluk
90 'Larda Çocuk Olmak . Sabah evden cıkıp akşama kadar eve girmeyen Saklambaç,yakan top,misket,taso oynayan Bisiklet tekerleklerine palet,boncuk takıp modifiye yapan Sevdiğimiz şarkıları kasetlere çeken Hafta sonları sabah erken uyanıp tusubasa,ninja kaplumbağa izleyen Televizyonda Teletex'ten maç sonuclarını takip eden :) Bayramlarda korkmadan,çekinmeden herkesin kapısına gidip şeker,para toplayan İçinde hasetlik,fesatlık olmayan Büyüğünü sayıp,Küçüğün seven Çocuklardık. Cep telefonu internet yoktu.. mahallede sevdiğimiz kişileri görmek için tur atar, evdeki telefonlarımızdan bi şekilde bulduğumuz telefonunu arar sesini duyar kapatırdık. sesini duymak bile yetiyordu hesap edin artık o yılları. görmek ise bambaşka bir duyguydu. radyoda istek yaptığımız parçalar eşliğinde müzik bitene kadar hayaller kurardık. teneffüslerin gelmesini dört gözle bekler zil çalar çalmaz kendimizi okulun bahçesine atardık. göremeyince anlardık ki bugün gelmemiş. çünkü daha ilk teneffüste birbirimizi görme yerimiz belliydi. işte biz sevginin en masum temiz ve saf olduğu dönemleri idrak ettik..şimdilerde ise gençlik bitmiş. iki günlük ten sevdalarına aşk adı vermiş, menfaati sevgi görmüşler...halbuki biz bir simiti katıksız yer halleyi ikiye bölerek paylaşırdık.. teknoloji geliştikçe ve zaman geçtikçe gerçek aşklar öldü ve sevgi kaybetti malesef.....
Reklam
"Samsun'da çıktığım gün genel durum ve görünüm."
"1919 yılı Mayısı’nın 19. günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüm: Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı'nın uzun yılları boyunca, ulus yorgun ve fakir bir durumda. Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatlarının derdine düşerek, ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makımında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı."
Nutuk
Nutuk
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
syf: 1
Şu an 35-40 yaş üstündekileri aşırı kıskanıyorum. Onların gençlik yılları; Müzeyyen Senar, Cem Karaca, Neşet Ertaş gibi ustalarla geçti. Bizim ise en güzel yıllarımız; Ben fero, Reynmen, Aleyna gibilerle geçiyor. Tarihin bütün kalitesizliği bizim jenerasyona denk gelmiş resmen..
Dünya bu
Yüzüne çok gülerler; yüzde yüzü yalandır; Menfaat kaygusudur hepsi filan falandır. Alemin göz diktiği cebinde son kalandır. Cebin delikse eğer vermezler bir yudum su, Aldırma adam sen de... Hepsi geçer, dünya bu! Herkes ısınır sana mangalın dolu korken; Hısım akraba çoktur kazanın kaynıyorken, Dostların yüzü güler maymunun oynuyorken. Hakiki dost ararsan ne o, ne bu, ne de şu. Aldırma adam sen de... Hepsi geçer, dünya bu! Düşenin dostu olmaz: Bir yol düş de görürsün, O zaman sen dostları ancak düşte görürsün. Tatlı hülyanın sonu budur işte, görürsün: Hiç birinin aslı yok, her şey fani... Bakî hû. Aldırma adam sen de... Hepsi geçer dünya bu! Gölü deniz zannettik, ince bir suyu Tuna, Kardeş, arkadaş diye çok kandık şuna buna; Meğer güzel yılları harcamışız boşuna. Yazık ki, giden gençlik gelmez geriye tuuu. Aldırma adam sen de... Hepsi geçer dünya bu! Bak bugün her tarafta esen rüzgâr sam oldu, Her yer tutuştu yandı; neşeler hep gam oldu, Medenî Avrupalı değişti, yamyam oldu, Deme: “Bu ne sakat iş? Ne çılgınlık bu yahu?” Aldırma adam sen de... Hepsi geçer dünya bu! -Halide Nusret Zorlutuna
Emire Nişli ~ Aşık Veysel'in Ölüm Yıldönümü~
Bugün dünyaca ünlü halk ozanımız Aşık Veysel'in ölüm yıldönümüdür. Kendisini rahmetle anarken; hayatı ve eserleri hakkında bilgi vermek istedim. Aşık Veysel, dizelerinde sevgiyi kardeşliği, doğayı, ölümü, eşsiz bir üslupla betimlemiştir. Aşık Veysel 1894 yılında Sivas’ın hiç bilinmeyen, dünyadan kopuk bir köyünde doğmuştur. Bu yıllarda bütün
263 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.