"içindeki ışık etrafındaki karanlıktan daha güçlü o yüzden sen hep parlayacaksın."
Visal
Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş;
Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş...
Perde perde veralar, ışık başka, nur başka;
Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka.
Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci;
Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci?
Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi?
Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi?
Necip Fazıl Kısakürek
Sensizlik sessizlik
Cam parçaları içinde yansıyan yüzüne
Doymak için baktığım gözlerine
Kansamda sözlerine yürek yakan
Masum inci tanesi beyaz ışık
Gözlerimi kamaştırıyor yüzün
Hatıralarımı canlandırıyor sevgin
Uzun bir offf çeksemde
Ağlayıp gülsem de susma diyor ýüreýim
Konuşuyor buluyorum
Oysa saçların saçlarından çarpan kokuna
Konuşuyorum
Dokunmadan bile geliyor siyah güller burnuma
Dokunsam can katar ruhuma aslımda
Nasıl sana sarılmak bilemicem
Hasret edip gelemicem kokun die avunup
Ağlayıp duracak gözlerimle sarılacak
Sensizlik nedir bilir misin nazlı kız
Gonca gül ettiğim yonca yoncam
Sensizlik denizin en derin noktası göğsüme baskı yapan
Sensizlik içimdeki boşluğu doldurmak için bütün deryayı alacak
Sensizlik öyle uzun ki dünyayı dolaştıracak
Sensizlik bir akşamda bütün çiçekleri soldurtacak
Sensizlik neymiş ki
Bana sürekli ölümü hatırlacak
Kardeşin evdedir ve ışık açmadan uyuyacaksındır 🥲
sesini özledim
Gülüşünü özledim
Yürüyüşünü özledim
Kahkahalarını özledim
Bakışlarını özledim
Koşmanı özledim
Hele kokun hele kokun
Bir İŞARET BİR IŞIK YAKSAN
Güzel Haber
Susmak ile tamamlanan cümlelerle konuşuyoruz son zamanlarda. Kelimelerin sesini kısarak kontrol altına alıyoruz içimizdeki yangını. Dünya ile çevrilmiş etrafımız ve zulümle karşılaşmak hepimiz için an meselesi. Elin, dilin kaldıramadığını kalbe yüklemeye alıştığımız bir zamanda, insan denen varlık, cisminden anlaşılmıyor. Buğz ediyoruz dilsiz şeytan olmamak için ama içimizi yormasından da korkuyoruz kin ve nefret açacak tohumların. Gidip gidip geliyoruz kendimize ve sevdiklerimizin tutup getirdiği yarınlara ümitle bakmak istiyoruz. Düşüyoruz ve düştüğümüz yerden daha bir insan olarak kalkma fırsatı geçiyor elimize…
İnsanlığın zor bir zamandan geçtiği günümüzde vicdanını muhafaza etmeye çalışanlar; aydınlardan, yazarlardan, entelektüellerden yaşananları çok boyutlu okumasını, bir insan olarak meseleye hassas yaklaşmasını, yaşanan zulmü tüm çıplaklığıyla sergilemesini bekliyor. Zalimin zulmünü meşru kılacak beyanatları dinleyecek kalp, sabır kimsede kalmadı.
Oluşan talebi ciddiye alıp, ilgili kişiyi bu ortamdan çıkaran 
1000Kitap ekibine teşekkür ediyorum.Blaise Pascal’ın sözüyle:
“Görmek isteyenler için yeterince ışık, istemeyenler için yeterince karanlık vardır”
194.jpg){kind=small}
Hani ilgi doyuyor ve okumak istiyoruz ya tüm klasikleri . Aman ha eksik kalmasın deyip şevkle okuyoruz ya. Kimi geleceğe ışık tuttuğu için, kimi dönemini yansıttığı için en çok da farklı oldukları ve bugüne “özgün imza”ları ile gelebildikleri için okuyoruz bu yazarları ve şairleri. Diyorum ki, kaleminden tuttuğumuz yazarlar ve şairler de olmalı biz okurlar için bu dönemde adım alan, merdivenleri emin adımlarla çıkan. Bakarsınız özünde özgünlük vardır bunların da. Ona karar verecek belki biz değiliz ama mayasının farkını gösterecek bizleriz sanırım, biz okurlar. Karar gelecek nesillerde ne yazık ki hâlâ. Birer okur olarak buradaysak eğer bizim de sorumluluklarımız yok mu? Hepinizi bu sorunun cevabını düşünmeye davet ederim. Bir bakın bakalım sizde iz bırakan günümüzde hangi yazarlar var?Kendi adıma önünü aydınlık gördüğüm birkaç yazar ve şair iliştirmek istiyorum buraya belki size de yol olur diye. Hiçbiri ile yakın bir münasebetim yok, amacım reklam yapmak da değil bilhassa bilinsin isterim. Okuduğum eserlerinden bana kalan, benden taşanlarla ilgili bu isimleri paylaşmam. Dünyada hiçbir şey yok ki anlatılmamış olsun. Onlar da anlatıyorlar ama fark yaratıyorlar anlatma sanatında ondandır paylaşma isteğim. Okur sorumluluğunun dürtmesidir benimki.
Mustafa Tan var romanda, öyküde Esra Kahya ve Furkan Çirkin şiirde. Kadrajımdaki birkaç yazar ve şair bunlar. Sahi var mı sizin de kadrajınıza takılan kalemler?
Furkan Çirkin 
Esra Kahya 
Mustafa Tan