nida
Naci Hotanoğlu
Servi boynun eğmiş,
Islak değil oysa omuzları,
Zerbap üstüne oturmuş türkü yağmurları
Kadem basmış sırra badeyle meze
Çene çalarken tellerde leş kargaları…
Saçları ağartmış çam ağaçları,
Acizlik içinde hacze uğramış
Kardelen sevdası degil umarı,
Ayazda çırıl çıplak hüzne bulanmış
Haline kıkırdarken yobaz kurtları…
Meşenin sırtında renkli oyalar
Yumdukça yumuyor sessizliğini,
Umut satarken usulca vefadan
Ayşeler,Fatmalar kusar zehrini
Neşeli meşeler oturur ağlar…
Dünya feyzinde dinmez arzular,
Biri nush eyledi mi biri tırmalar
Kah yörüngesine girersin emelin,
GÖNÜL ÖMRÜ,ÖMÜR GÖNLÜ OYALAR …