Tüm zamanların en iyi mimarı olan "Koca Sinan" olarak anılan Mimar Sinan'ın baş yapıtı "Mağlova Kemeri" Mağlova Kemeri ya da Muallakkemer, Mimar Sinan tarafından 1554-1562 yılları arasında İstanbul'da, Alibey Deresi vadisi üzerinde yapılmış olan su kemeri. Bugün Sultangazi ilçesi sınırlarında bulunan Cebeci köyü yakınlarındadır. 1563 yılında selden zarar görmüşse de aynı yıl onarılarak eski haline getirilmiştir. Alibeyköy barajının göl suyu yapıtın dörtte birini kaplamaktadır. Kemer İstanbul'a su taşımaya devam etmektedir. Eser dünya su mimarisinin baş yapıtlarından biri olarak kabul edilir. 36 metre yüksekliğinde ve 257 metre uzunluğunda olan kemer, iki katlıdır. Kemerin alt katında 8 büyük üst katında 8 küçük gözü bulunmaktadır. Alt katında bulunan gözlerden 4 tanesi diğerlerine nazaran daha büyük yapılmıştır. Genişlikleri 18,4 metredir. Üst katındaki orta 4 gözün genişlikleri ise 13,4 metredir. 2005 yılında 20 TL değerinde 5.000 adet Mağlova Kemeri Hatıra Parası basılmıştır. (Belgeselden)
Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsça'da "Güneş ve Ay"anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa, diğeri ise Mimar Sinan'dır. Padişah kızını Rüstem Paşa'ya verir. Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan'a deliler gibi aşıktır! Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır. Üsküdar'a, Saray'ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii'nin temelini atar ve 1548'de bitirir. Camiyi yaparken, eserine sanki "etekleri yerleri süpüren bir kadının" dış çizgilerini verir. Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı'da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul'un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan'a. Cami küçücüktür. Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse 161 pencere, camiin iç güzeliğini aydınlatır. İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler Mihrimah Sultan'ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana. İşte, aşka adanmış iki eser. Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar'daki camileri aynı anda görebileceğiniz bi yer seçin ve 21 Mart'ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin. Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan'ın doğum günüdür. Göreceğiniz manzaraysa şudur: Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar'daki camiinin ardından ay doğar! (Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay. Akıllara ziyan bir hesaplama, fevkalâde bir güzellik anlayışı.)
Reklam
Biyografi kitapları (yine buluntu) [yadi.sk/d/HYo538H_sR5AAQ](yadi.sk/d/HYo538H_sR5AAQ) Abdulbaki Gölpınarlı - Müminlerin Emiri Hz.Ali Abdülbaki Gölpınarlı,P.N.Boratav - Pir Sultan Abdal Abdulhalik Bakır - Ali B.Ebî Talib(Hayatı,Kişiliği ve Faaliyetleri) Abdülkadir Erdoğan - Fatih Devrinde İstanbulda Bir Türk Mütefekkiri Şeyh
Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir? Emin ol onu en çolpa herifler de becerir. Sade sen gösteriver “işte budur kubbe” diye, İki ırgatla iner Koca Süleymaniye. Ama gel kaldıralım dendi mi, heyhât, o zaman, Bir Süleyman lazım bir de Mimar Sinan. Mehmet Akif Ersoy
Mimar Koca Sinan'ın Mihrimah Sultan'a Olan Aşkı
Ecnebi'ye
Dedem korkuttan oğuza Aprınçurdan tut yolluga Dolaştı eserlerimiz Biz ki kahraman Türkleriz Sadece kılıçla değil İlmimin önünde eğil Akla gelir tıp denince Elbette ki İbn-i Sina Gör bir Süleymaniye'yi Hayran kal koca Sinan'a Sadece mimar sanma ha! Gökyüzünde var krateri. Eyy sen, dev aynasındaki! Bak maziye gör milleti Tarih tekerrür edecek Duy!akıllanmaz ecnebi. Not: Şiir kendime aittir...
Reklam
60 öğeden 81 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.