Katip çelebi( Hacı Halife)
(ö. 1067 /1657) d.i.a dan XVII. yüzyıl Türk ilim dünyasının müsbet düşünceyi temsil eden büyük siması ve çeşitli konulara dair pek çok eserin müellifi. 1017 Zilkadesinde (Şubat 1609) istanbul'da doğdu. Hayatına ait orüinal bilgiler bizzat kaleme aldığı otobiyografilerine ( Süllemü '1-vüşül, vr. 271 · vd.; Mizanü 'i-hak, s. 129 vd.) ve yeri
Balkan Gezimizden Aklımızda kalanlar
4.Gün 30.05.2024 Perşembe Karadağ Karadağ, 2006 yılında bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, 15 Aralık 2008 tarihinde Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik başvurusunda bulunmuştur. Bu başvuruya AB Komisyonu, 9 Kasım 2010 tarihinde olumlu görüş vermiş ve müzakerelerin başlayabilmesi için ülkenin yedi öncelikli alanda ilerleme kaydetmesi gerektiğini
Reklam
Meclis-i Meşayıh
III. Selim'le başlayıp II. Mahmud ile vücud bulan Osmanlı'da ki merkeziyetçi politikaların sonucu olarak Sultan Abdülaziz döneminde 1866’da kurulan tarikat ve tekkelerin idare edildiği Meclis-i Meşâyıh Sultan II. Abdülhamid dönemine gelindiğinde alınan kararların kayıt altına alınmasıyla daha sistemli bir şekilde çalışmaya başlamıştır. Meclis-i Meşâyıh maiyetiyle birlikte Şeyhülislamlık/Bab-ı Meşihat binası (günümüzde İstanbul Müftülüğü) içerisinde bulunan bir odada toplanmakta ve tekkelerle ilgili kararların burada alınmaktaydı. Tekke sakinlerinin her türlü nüfus işlemleri, tekkede ikamet edenlerin ve tekkeden ayrılanların kontrolü, tekkelerin teftişi, gelirleri ve imarı ile ilgili yapılan çalışmalar Meclis-i Meşâyıh’ın yetkisi altındaydı. Meclis-i Meşâyıh’ın aldığı kararlar öncelikle Şeyhülislamlık makamı ve onun da üzerinde padişahın fermanı ile uygulanmaktaydı. Vefat eden şeyhin evladı yoksa post boş kalmasın diye başka bir tarikat tekkesinin şeyhi dahi oraya vekil diye atanabilirdi. Tekkelere bağlı olan vakıf müesseselerinin artık işlevsiz hale gelip, miras kavgasına tutuşan akrabaların maddiyat derdine düşmesini gören padişah, bu durumu iyi değerlendirip kanuni rıza yoluyla vakfın mallarını devlet bütçesine eklemiştir.
İKİNCİ BASIMIN ÖNSÖZÜ:
''..ülkemizde dilimize karşı ne denli yaygın bir ilginin bulunduğu anlaşıldı. İlk çalışmaya karşı, ilginin yanında, büyük bir tepkinin de yeralması pek şaşırtıcı olmadı. Yaşamı süresince başkalarının çalışmalarını derleyip toplamakla, başkalarının emeklerini sömürmekle bilgin geçinen kimi dilcilerimizin olumsuz s*ldırılarından ürkmedik,
BİRİNE BİR ŞEY YAPMAKTAN KORKUYORUM / 2018 Kasım Atıflar
Atıflar : Metin Altıok : Türk şair, yazar. Metin Altıok sırasıyla Karşıyaka Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünü bitirdi. Bingöl Lisesi'nde Felsefe Grubu Öğretmenliği ve daha sonra sürgün olduğu Bingöl'ün Genç ilçesinde, ayrıca Karaman Lisesi'nde felsefe öğretmenliği yaptı. Türkiye İşçi
Osmanlı devletinin modernleşme çabalarını topluma sunarken mutlaka dini bir sunuş içinde olması dini değer ve sembollerin politik değer kazanmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla dinin siyasete alet edilmesini engellemek devlet ve toplum hayatındaki düzenlemelerin günlük hayatın ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmesi dine aykırı işler yapıldığı algısını yaratmıştır. Milli mücadelenin halka mal olmasında dini vurguların ve din adamlarının önemli bir yeri vardı. Bu kitleler adeta kandırıldıklarını düşünme noktasına gelmişlerdi. Atatürk’ün Kur’an’ın hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmaları halkın dini hassasiyetinin istismar edilmesini engellemeye yönelik iken farklı biçimlerde propaganda edilmiş ve anlaşılmıştır. Dini değerlerin toplum hayatındaki önemi söz konusu istismar tehlikesini her zaman canlı tutan bir diğer dinamik olduğu için laikliğin doğru algılanması ve uygulanmasının Türkiye’nin çağdaşlaşmasındaki önemi büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Auzef
Reklam
162 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.