Bize kıyılara çıkmayan dalgalar, çocukları yutmayan sular borçlusun İstanbul... Boğaz’ı geçen balıkları sayan deli bir muhasebeci, balıkların peşine takılıp Haliç’e giren şaşkın bir yunus, yunusa yalanırken rakı bardağına düşen bir kedi, kediye kaftanlardan kefen diken bir terzi borçlusun. Bize dipsiz çöp kutuları borçlusun İstanbul... Kız
Bir şirin olsan hangisi olurdun?
Şirin Baba Şirin Baba, Şirinlerin lideridir ve kırmızı kıyafetleri ile beyaz sakalı sayesinde diğer şirinlerden kolaylıkla ayırt edilebilir. Kötü bir durum söz konusu olduğunda Şirin Köyü'ndeki herkes Şirin Baba'ya danışır. Şirin Baba, büyü ve iksir yapımında oldukça başarılıdır. Şirine Şirine, Şirin Köyü'ndeki üç kızdan biri ve en eskisidir.
Reklam
Eğlencede Son Nokta: Finnegan Uyanması
Liliyar
Liliyar
ile birlikte düşünüp başlattığımız #46060836 etkinliği vesilesiyle okuma sürecimiz boyunca bu muhteşem değişik ve özel kitaptan bir dolu alıntı paylaştık. Bu alıntıların altına yapılan yorumlarda hem kitabı okuyan bizler hem de kitabı okumayıp da yorum yazan arkadaşlarla bir dolu
Bir kaç dengesiz genç depremi dalga konusu yapmış olabilir, ama yüz binlerce gencin sahada uykusuz kalışını da görmelisiniz. "Biz ne yapabiliriz?" diye sırtlandıkları kolileri fark etmelisiniz. Bir kaç hadsiz kadın yardım kolisine abiye, takma kirpik, topuklu ayakkabı koymuş olabilir. Ama yüz binlerce kadın kendi elleri ile ördüler
BİR ÖLÜMÜN ANLATISI I.BÖLÜM
#1000K
TÜRKAN * bize kıyılara çıkmayan dalgalar, ---çocukları yutmayan sular borçlusun İstanbul Boğaz’ı geçen balıkları sayan deli bir muhasebeci balıkların peşine takılıp Haliç’e giren şaşkın bir yunus yunusa yalanırken rakı bardağına düşen bir kedi kediye kaftanlardan kefen diken bir terzi borçlusun * bize dipsiz çöp kutuları borçlusun
Reklam
Sınıfta kaldığım o sene - Nihat Genç
Sınıfta kaldığım o sene (hikaye).......... (dikkat yazı çok uzundur) BİR
Hak Dostları*102 Şeyh Ahmed Kuseyri Hz
Şeyh Ahmed 40 yaşlarında Altınözü’nde bir köprü yaptırırken, İstanbul’da bir Yahudi padişaha “Ben senin şeyhin olmak istiyorum” der. Bir keramet gösterir. Havada uçabilmektedir. İslam alimleri bunu anlayamaz. Sultan Süleyman buna sevinirken, bir yandan da üzülmektedir. Bir gece rüyasında nur yüzlü birini görür.O, aradığı kişinin Kuseyr’de köprü yaptırdığını anlatır. Padişah onu makamına çağırtır. Padişah’ın huzuruna çıkar,kararlaştırılan bir güne kadar da oradan ayrılmaz; orada konaklar. Padişaha kendini şeyh olarak tanıtan kişi ortaya çıkar. Sahte şeyh havada uçmaktadır. Şeyh Ahmed bunun üzerine ayakkabısının birini çıkarır, “Yetiş ve indir onu aşağı” der. Ayakkabı havada uçan kişinin kafasına vura vura onu aşağı indirir. Şeyh Ahmed, bu kişinin iki bacağı arasına Yâsin Sûresi’ni koyduğunu ve bunun uçmasını sağladığını söyler. Gerçekten de baktıklarında iki bacağının arasında Yasin Suresi vardır. Bunun üzerine orada bulunanlar onun bir de ateşe girmesini ister. Bir fırında ateş yakılır. Şeyh Ahmed yanan fırının içerisine girer. Fırının kapağı bir süre kapalı tutulur. Açıldığında Şeyh Ahmed, iki yanında sular akan bir yeşilliğin üzerinde namaz kılmaktadır
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.