2019'da Akif Hayta'nın moderatörlüğünde Rasim Özdenören'in konuk olduğu Vefa Gecesi'ne katılmak nasip olmuştu. O gün Rasim Özdenören aşkın yatay ve dikey boyutundan bahsederken yüzlerce kişinin nefes sesinin dahi duyulmamasını unutamıyorum. Bu kitap da o zamandan hatıra kaldı bana. Kitap ne güzel hatıra.
.
Lügatlerimiz, kavramlarımız bizim kimliğimizdir. Kimliğimizi oluşturan ise kavramlara verdiğimiz mânalardır. Karışıklık, kavramlarımıza sahip çık(a)madığımız noktada ortaya çıkıyor. Çünkü kavramlarımız açıkta kalıyor, çıplak, sahipsiz. Batı'nın beklediği fırsat!
.
Sahipsiz bırakılan şey kimin eline düşerse öyle şekillenir. Bize ait olanı kullanırken Batı'nın bize sunduğu şekliyle kullanıyoruz. Acı olan bu durumdan hiç rahatsızlık duymuyoruz. Fark etmeden yavaş yavaş asimile ediliyor müslüman kimliğimiz. Lakin biz müslüman kimliğiyle dolaşıyoruz Batı'yı kendimize güldürerek.
.
Bir örnek olarak;
Asıl anlamı saflık, sadelik, tabiata saygı olan ilkel kelimesi Batı'nın Rönesans'tan sonra bu samimiyetini, sadeliğini ve tabiata saygısını kaybetmesinden sonra kendi gibi olmayan herkesi horlamak gayesiyle kaba, vahşi manasında kullanmıştır. Hatta tabiata, toprağa çok fazla değer veren Kızılderililere Amerikalılar, kendi verdikleri manaya göre, ilkel olarak isimlendirdikleri bu insanlara vahşi bir şekilde soykırım uygulamışlardır.
.
Kitabın genel çerçevesi bu şekilde. Elbette çok daha fazlasını barındıyor içinde.
Hakikatten bilime, irfandan kültüre...
Çokça altını çizerek üzerinde düşünerek okuduğum bir kitap oldu Kafa Karıştıran Kelimeler.
Tavsiyedir.