Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Herkese Merhaba
Beyaz Geceler : St. Petersburg'da mayısın son haftası başlayıp Temmuz ayının 15'ine kadar devam eden, geceleri havanın bir türlü kararamaması olayına verilen isimdir. Sanırım okurken isteriye yakalanmama ramak kalan bu insanlar yüzünden, güneş bile doğup doğmamakta okadar zaman muallakta kalmış.
Öykü özürlü olduğumu her daim dile getiririm, sevmiyorum, sevemiyorum öykü okumayı. Dostoyevski kaç kitaptır sabrımı sınıyor bu kronolojik sıralamada, usta geç artık şu tuğlalara birak bu yarım yamalak öyküleri dedim okurken kendi kendime.
İnsancıklar, Öteki, Ev sahibesi ve şimdide Beyaz Geceler hep bir aşk üçgeni üzerinden gidiyor ya hu birinde de erseydin muradına da biz okurlarında bir kerevete ermenin tadını çıkarsaydık ama yok hep sevdiğini kendi elleriyle başkasına veriş var, acaba diyorum hakikaten hayatinda böyle bir durum mu yaşadı
Bu kitapta Beyaz Geceler, Başkasının Karısı, Noel Ağacı ve Nikâh, Haysiyetli Hırsız ve Yufka Yürekli öyküleri bulunuyor. Aslında bakacak olursak hepsi birbirinden güzel öyküler, zamanın toplum yapısını en iyi şekilde ifade ediyorlar. Öyküler icerisinde en beğendiğim Başkasının Karısı oldu. Sanirim Rus'ların toplum yapısını adından da anlaşılacaği gibi bu öykü yansıtıyor. Her koca karısından şüpheleniyor çünkü adamlar haklı, evde sadece karisi ve kendisi oldugunu dusunurken yatağının altindan iki adam daha çıkıyor, adamlar sonra bir bakıyor aaaa başkasının karısı.
Bu kronolojik okumada neyseki öykü kitaplarının bitmesine az kaldı az daha sabır
Herkese keyifli, huzurlu akşamlar Hayirli bir Ramazanlar diliyorum
250 syf.
8/10 puan verdi
Aşk Tesadüfleri Sever ;)
" Bir zamanlar benim olan ellerin, şimdi neden ellerin? " :)
-Bukre.
Merhaba :) Lise 3'e giderken popüler olan Bukre kitabını duymuştum. Hatta yukarıdaki alıntıyı da duyduğumda çok beğenmiştim. Bukreyi bitirmedim ama yukarıdaki alıntıyı da hiç unutmadım. Neden böyle damdan düşer gibi başlamışım incelemeye anlayamadım ama
Merhabalar... nerden nasıl başlanır bilmiyorum ama yazacaklarım kendi incelemem olduğu İçin dolayısıyla kendi kanaatlerimdir. Kitap sanki bir ispat İçin yazılmış. Safiyane bir aşk diyebilirsiniz ama bana öyle gelmedi. Hırslı ihtiraslı bir kadın kendi hırsı İçin aşkını kullandığı bir adam(sırf artist olmak İçin yıllarca kocasıyla aynı eve girip çıkıyor Kemal ve herkes o günün şartlarında buna göz yumuyor,böyle bir şey şimdi bile olmazken)ve sonunda yine artist olamadım beni artist yapmadın diye kendi hırsı yüzünden kendi eliyle ölümü. Kazadan sonra neyin eksikti Füsun? Seni yıllarca beklemiş her kaprisini çekmiş Kemal’i de yaktın diyorsunuz. Kitapta Kemal’in eski nişanlısı Sibel’e yanlı yaklaşılmış kullanılıp adı ağızlara düşmüş bir kadını alçaltıp,kendi rızasıyla yaptığı işler yüzünden sürekli başkasını suçlayan Füsun’a rahibe terasa rolü çizilmiş. Sinir oldum o yüzden. Artı kitap o kadar çok detay içeriyor ki. Çoğu sayfayı hızlıca taramak zorunda kaldım. İstanbul sokaklarında taşların açıklığında sigara izmaritinden evin cumbasının sokağa uzanış şeklinde ölüyorsunuz. Ya hu bu kadar betimleme çok çok çok olmamış mı diyorsunuz. Elimdeki baskı 586 sayfa. Ama illa hikayesini anlatmak istiyorsa Kemal bey Orhan Pamuk bunu 250 sayfada yapabilirdi diye düşündüm. Bazı nahoş şeyler fazla detaylandırılmış. Kesinlikle gerek yoktu diye düşünüyor gençlere okumaları İçin salık verilmemeli diyorum....
"Ne var ki sohbetler dışında buradaki hayattan sıkılmadım desem yalan olur . Bütün dünyaları asa, destar, kemer, hırka, tesbih ve ibrikten ibaret. "Hu....Hu...." biterse "Ya Hay ... Ya Hay.... " o da bitince yine Hay, yine Hu... Kime seslenecek olsalar "Hu! ..", kime bir iş emredilse, "Hay Hay! .. " Duvarda bir yazı vardı. Sordum, "Hay' dan gelen Hu'ya gider, " diyormuş." Yunus Emre'nin Hacı Bektaş Veli nin dergahına böyle bir ön yargı ile gittiğini neden kurgulama ihtiyaçı duymuş ki açıkcası anlam veremedim. Genel olarak kitap kurgusunu beğenmedim . Yunus gibi çağlar üstüne çıkmış sevgi ve hoşgörü timsalı bir inananın hayatının böyle basit bir kurgu ile ele alınmasına üzüldüm. Gerek de var mıydı onu da okuyanların takdirine bıraktım.
Yalnız olacağız,
biz bize,
dünya durdukça...
.
.
#madambovary hakkında ne desem, ne söylesem bilemiyorum.
Emma sen beni verem ettin okurken.
.
Kasabanın dul kalmış doktoru ile gencecik yaşta evlenen bu hatun
, hayatının ilerleyen dönemlerinde hep bir arayış bir boşluk hissi içinde ne yaptığını bilmez halde daldan dala daldan dala dal dal
409 syf.
4/10 puan verdi
Merhaba arkedeşler.hu huuuuu ben geldim.yine bir aşk kitabiyla karsinizdayim.Aşk böcügü gibi geziyorum yahu Meral ile ilk ciktigim bu yolda biraz memnun biraz yıkık ayrildim.bir daha karsilasiriz umarim ki
#yorumum
asya zengin bir ailenin kizidir.kendini herkesten üstün görme gibi bir huyu var.psikolojik sorunlarida olunca olanlar oluyor
doruk fakir ailenin çoçuğu ️asya ve dorugun yollari bir gun kesisir.büyük bir aşkla evlenirler.fakat asyanin sorunlari yüzünden kavgalar başlar.
️Kavgalarin ardindan bosanmaya karar verirler bu arada asya hamiledir.fakat söylemez.
doruk eski sevgilisine döner
asya tabiki bunu kabullenemez.
️Asya ikiz bebeklerini dunyaya getirir ve olaylar karma karisik olmaya baslar.yardimcisi olan gülşaha tamamiyle güvenir.
️bu hikayade gülsahin ve digerlerinin rolu nedir.?
️asya ve doruk yeniden birbirine guvenecek mi neler yasanacak ?
️iyiler mi kazanacak yoksa kötüler mi?
kitapla ve sevgiyle kalin
