Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Merhabalar Bugün sizlere kalemini yenice keşfettiğim bir eserle geldim, @soner_gedik oldukça sade,anlaşılır akıcı üslubuyla çıkıyor karşımıza. #kızılaura bizlere ütopik dünya düzeninin kapılarını aralayan teknolojiyi müjdeliyor. Acaba insanların iyi veya kötü olduğunu bileceğimiz renkleriyle auralara vakıf olsaydık ne olurdu? Kötü insanlar dünyadan süpürülse, nüfus azalsa geriye yalnız iyi insanlar kalsa? Kaos, işsizlik, eylemler, açlık, savaş ortadan kalkar mı? Osiris ve Lili birbirine aşık ve teknolojik, bilim anlamında kendilerini yetiştirmiş iyi genç dahi. Buldukları buluşla bu soruların cevabını kendileri veriyor, adaleti dünya genelinde sağlamaya çalışıyorlar. Peki adalet nedir? İyi insan zamanla kötülüğü veya kötü insan zamanla iyiliği seçebilir mi? Kime göre kötülük var ? Dünya genelinde farklı düşünen her insanı yok edersek bu ırkçılığa girmez mi ? Bu süreçte Osiris ve Lili aşklarıyla da sınanır, bakalım başlarına neler gelecek, tavsiye ederim "İnsanlar değişebilir, bu bilgiye sahip olduğumuzda kötülüğün de baki olmadığını anlayabiliriz." ~ "Toplumu dizayn etmeye çalışan bütün ideolojiler insanın olumlu yönde gelişebilme yeteneğini görmezden gelmiştir." ~ "Bence" dedi Lili, "hayat, silgi kullanmadan özgürce yazma sanatıdır!" ~ @dogankitap_etkinlik @dogan_kitap
Oktay Volkan Alkaya
Oktay Volkan Alkaya
Kızıl Aura
Kızıl AuraSoner Gedik · Doğan Kitap Yayınları · 04 okunma
·
Puan vermedi
Evet , okuyun derim , her kitaptan insan kendinden bir şeyler bulur ... belki ben kısa inceleyerek anlatmak istiyorum Niye ısrar ediliyor 150 diye nerede adalet:))
Çöl Şulesi
Çöl ŞulesiBahtinur Cano · İkinci Adam Yayınları · 20231 okunma
Reklam
494 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK, KARDEŞLİK ve Ölüm!
En çok okunan kitaplar arasında olduğu için okumak istedim … Bir türlü kitabın içine giremedim ancak 250 sayfadan sonrasında anlamaya başladım…. Olaylar Fransız devrimi öncesi ve sonrasındaki yıllarda Paris ve Londra'da geçer. aristokratlar, bu aristokratlardan nefret eden insanlar, suçsuz yere yıllarca hapiste kalmış bir baba, giyotinler ve tabi ki aşık insanlar karşılar. Bir yanda dört tane uşak olmadan sıcak çikolatasını içemeyen sayısı üç olursa bunu kendisine hakaret sayan üst tabaka, diğer yanda ot yemek zorunda kalan, açlığa, sefilliğe, zulme, hücrelere mahkum bırakılıp orada çürümeye terkedilen, hayatları kaybolan alt tabaka yani halk. O halk gün geliyor intikam çığlıkları atıyor ayaklanıyor, kadınlar bir yandan örgü örerken diğer yandan uçurdukları kelleleri sayıyorlar. Ama öfkelerine kurban gidenlerin çoğu kendi kardeşleri, aynı acıları, aynı sefilliği çekmiş, neden öldüğünü bile bilmeyen, birkaç dakika içerisinde usulen yargılayıp astıkları insanlar. Adalet vijdansızların eline geçmeye görsün…. On sekiz yıl yattığı Bastille Hapishanesi’nden çıkan Doktor Manette, onu kurtaran bankacı Lorry, doktoru sevgisiyle iyileştiren sevgili kızı Lucie, ona deli gibi aşık kocası Darnay ve Lucie’ye olan o tertemiz ve fedakar aşkıyla kocasının yerine geçip giyotine büyük bir huzurla giden avukat Sidney.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202259bin okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Daha çok "iyilik"
Başarılı bir manga. Hikaye oldukça aşina olduğumuz hikayelerden. Bir tür kabadayı hikayesi. Bir polis dedektifi adalet tarafından serbest bırakılan adaletin yerini bulmadığı davaların suçlularını kendilerinin suclari ile cezalandırıyor. Abimiz adeta "Yaşadığını yaşatmadan ölmezsin." cümlesinin yaşayan bir örneği diyebiliriz. Biraz fazla olabilir. (Çünkü olaylar tüm çıplaklığı ve vahşeti ile çiziliyor.) Ama gayet güzel bir hikayeydi. Devamı okunmaya değer. Keyifli okumalar
Brutal 1
Brutal 1Kei Koga · Athica Yayınları · 2023114 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba daha önce inceleme yazmıştım ama hoşuma gitmediğive içime sinmediği için tekrar yazıyorum Öncelikle seri katil bir kadın karakter olduğunu görünce hem heyecanlandım hem farklı bir kurgudur diye sevindim ama içimde kaldı bu sevinç ve nedenleri de şu şekilde: Erkekler küfürlü konuşunca, sigara içince, şiddete eğilimli olunca kendilerini
Ateşpare 1
Ateşpare 1Ceren Melek · Ephesus Yayınları · 20222,786 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"BIÇAK SIRTI, PAMUK İPLİĞİ" "Umut insanı uyandıran bir rüyadır." Özgür Demir Ordu'dan İzmir'e okumak için gitmiştir. Hayalleri, idealleri olan, felsefe okuyan bir gençtir. İşlemediği bir cinayetin faili olarak, gizli bir tanıdığın verdiği ifade ve cesedin yanında bulunan sigara izmaretinden çıkan DNA sonucu
Bıçak Sırtı, Pamuk İpliği
Bıçak Sırtı, Pamuk İpliğiEmel Günaydın · Karina Yayınevi · 201959 okunma
Reklam
120 syf.
3/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Öncelikle kitabın girişinde bayağı uzun bir önsöz kısmı var. Dönemde etkisi olan idam cezasından bahsediyor yazar. İnsanın canını almak gibi bir cezanın ancak tanrı tarafından uygulanabilecek bir ceza olduğu fikrinden bahsediyor ve bunu insanlık dışı olarak değerlendiriyor . Kitapta idam mahkumunun son günlerini mahkumun gözünden görüyoruz. Derin bir olay örgüsü aramayın. İlginç bir şekilde adalet kavramına da değinilmiyor. İdam cezasının ne kadar büyük bir ceza olduğunu onun gözünden görürsek sanki idam cezasına karşı olurmuşuz düşüncesi ile yazılmış kanaatimce. Ama hiç empati yapmanıza imkan yok gibi. ...spoiler... Adamın suçu neydi neden yaptı kısımları eksik veya bilinçli bir şekilde yok. bana etkileyici gelmedi. Bir insanı öldürmüş bir kişiye sırf ölüyor diye neden üzülmeliyim? 6 haftalık beklemek süreci imkanı sunulmuş bir suçlu daha şanslı değil mi? Ana karakterin öldürdüğü kişinin bu kadar zamanı bile olmadı muhtemelen ? Yahut öldürdüğü kişinin kızı varsa onların hisleri ne olacak? Adalet nedir? Böyle hümanist bir yaklaşım ne kadar adil olabilir? Doyurucu gelmedi hatta tam aksi.. Bir doğru tarafı var bir insanı idam edince ailesini de mağdur ediyorsunuz. Ama eksikti birini öldürüncede aileleri mağdur ediyorsunuz...
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,1bin okunma
293 syf.
·
Puan vermedi
Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiç bir zaman huzur ya da mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vaad etmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... Üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114,1bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sincan'dan Edirne'ye Hasbıhal-Name İdris Baluken'in çeşitli temalar üzerine yazılmış denemelerinden oluşan bir kitap. Baluken, bu kitabında hapsedilme sürecinde yaşadıklarını ve düşüncelerini ele alıyor. Kitap, toplumsal ve siyasi meseleleri, kişisel gözlemler ve tarihi bağlamlarla harmanlayarak anlatıyor. Özellikle, zulüm ve sömürünün tarihsel devamlılığını, farklı halklar ve inanç gruplarının maruz kaldığı adaletsizlikleri vurgulayan Baluken, adalet ve vicdan kavramlarını merkezine alıyor. Eser, hapsedilme koşulları, siyasetin yozlaşması ve toplumsal mücadeleler üzerine derinlemesine bir bakış sunuyor.
Sincan’dan Edirne’ye Hasbıhal-Name
Sincan’dan Edirne’ye Hasbıhal-Name
İdris Baluken
İdris Baluken
Kitap, özgürlüğü elinden alınmış olan yazarın, yaşadıklarını ve gözlemlerini paylaşarak bir nevi hesaplaşma süreci olarak da değerlendirilebilir.
Sincan’dan Edirne’ye Hasbıhal-Name
Sincan’dan Edirne’ye Hasbıhal-Nameİdris Baluken · Dipnot Yayınevi · 202247 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.